Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, Türk somonunun dünyada tanınırlığının arttığını belirterek, “Türk somonundan sonra başında ‘Türk’ olan yeni muştular yolda. 2025’te markalaşmaya dair yeni kimi eserleri de tanıtacağız. Bunların içinde Türk havyarını da konuşacağız.” dedi.
Su Eserleri Yetiştiricileri Üretici Merkez Birliği tarafından 13-15 Şubat’ta düzenlenen 10. Su Eserleri Yetiştiriciliği Çalıştayı için Antalya’ya gelen Bakan Yardımcısı Gizligider, AA muhabirine, su eserleri dalının son 10 yılda kıymetli oranda büyüdüğünü ve gelecek için de umut verdiğini söyledi.
Tarım ve Orman Bakanlığı olarak 2025’i atılım yılı ilan ettiklerini belirten Gizligider, bu doğrultuda devlet ve özel dal işbirliğiyle her alanda emin adımlarla ilerlemek istediklerini lisana getirdi.
Su eserlerinde avcılıktan fazla yetiştiriciliğin daha ön plana çıkmaya başladığını ve Türkiye’nin de bu alanda kendisini geliştirdiğini vurgulayan Gizligider, üretimin ihracata olumlu tarafta yansıdığını kaydetti.
Türkiye’nin su eserleri ihracatının geçen yıl 2 milyar doları aştığını hatırlatan Gizligider, “İhracatımız bir gurur tablosu. Kendimize yeterliliğimiz yüzde 130’larda. Artık ise geçmiş başarılarımızla yetinmeyeceğiz, yeni başarılara imza atacağız. Bilhassa markalaşma, işlenmiş ve katma bedelli eser bahislerine eğileceğiz. Artık Türk balıkları, Türk su eserleri, dünyanın rastgele bir noktasında kendi markasıyla beğenilir, talep edilir, istenilir duruma gelecek.” diye konuştu.
Son 10 yılda markalaşma alanında da uygun çalışmalar yapıldığını lakin bunu kâfi bulmadıklarını söyleyen Gizligider, Türkiye’de yetiştirilen eserlerin yurt dışına gönderilip, öteki bir marka ile tekrar yurda girmesini istemediklerini tabir etti.
” Japonya’ya, Norveç’e ihracat yapıyoruz”
Ebubekir Gizligider, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın girişimiyle markalaşma konusunda da çalışmalar yapıldığını anlatarak kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Türk somonu nitekim artık ismiyle anılır, ismiyle istenir, talep edilir oldu. Gittiğimiz ülkelerde bunu görüyoruz, gurur duyuyoruz. Türk somonundan sonra başında ‘Türk’ olan yeni muştular yolda. 2025’te markalaşmaya dair yeni kimi eserleri de tanıtacağız. Bunların içinde Türk havyarını da konuşacağız. Yeniden Türkiye menşeli yeni bir markayı da dünyaya ikram edeceğiz. Altyapısı hazırlandı.”
Üretilen su eserlerinin birçok ülkeye gönderildiğine işaret eden Gizligider, “Neredeyse her noktada varız. Su eserlerinde yakın coğrafya başta olmak üzere çok farklı Japonya’ya da Norveç’e de ihracatta bulunuyoruz. Balıkçılığın merkezi sayılan ülkelere de ihracat yapıyoruz. Afrika’nın, Balkanlar’ın neredeyse her yerinde varız. İngiltere’ye, ABD’ye, Rusya’ya ihracat gerçekleştiriyoruz.” dedi.
Gizligider, bu yılki su eserleri ihracatının geçen yıla nazaran daha fazla olmasını beklediklerini kelamlarına ekledi.