YAŞ zerzevat meyvenin yanı sıra, tropikal eserlerin de merkezi olan Antalya’daki sera ve tarlalarda çalışan Suriyeli çalışanlar, Baas rejimin yıkılmasının akabinde ülkelerine dönme planı yapıyor. Üreticiler sera ve tarlalarda çalıştıracak eleman bulmayacaklarını belirtirken, ülkelerine dönmekte kararlı olan Suriyeliler hazırlıklarını sürdürüyor.
Antalya, turizm kadar örtü altı üretimle de Türkiye’de isminden kelam ettiriyor. 400 bin hektara yakın tarım alanıyla hem tarlalarda hem de seralarda üretim yapılan kentte, yaş zerzevat meyve ve narenciye eserlerinin yanı sıra süs bitkileri de üretiliyor. Kentin doğusundaki ilçelerde tropikal meyveler de yetiştirilerek ülke iktisadına katkı sağlanıyor. Son yıllarda artan üretim maliyetleri, çiftçileri girdi maliyetlerini en az düzeyde tutmaya yönlendirdi. Suriye’den göç alan vilayetlerin başında gelen Antalya’da üreticiler, sera ve tarlalarında Suriyeli çalışanları daha düşük maliyetlerde çalıştırmaya başladı. Mülteciler ve Sığınmacılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin yaptığı bir araştırmaya nazaran, Antalya’da 7 bine yakın Suriyeli bulunuyor.
BAAS REJİMİ YIKILDI, SURİYELİLER GİTMEK İSTİYOR
Baas rejiminin sona ermesinin akabinde ülkelerine dönmek için hazırlıklara başlayan Suriyeliler, Antalya’dan ayrılmaya hazırlanıyor. 14 yıldır kentte tarım, hayvancılık ve inşaat bölümü başta olmak üzere birçok dalda çalışan Suriyelilerin ülkelerine dönme planı, kentteki üreticileri şad etmedi. Üreticiler sera ve tarlalarda çalıştıracak eleman bulmayacaklarını belirtirken, Suriyeliler ülkelerine dönmek için hazırlıklarını sürdürüyor.
‘ÜRETİM DÖNEMİ BİTİNCE DÖNECEĞİM’
Aksu ilçesinde seralarda 7 kişilik ailesiyle birlikte çalışan Ahmed Abbas, 1 yıl içerisinde ülkesine dönme planı yapıyor. Abbas, “Ülkemde durumlar düzelirse gideceğim. Günde 1500 lira kazanıyorum ya da çalıştığım seralarda hasatta 3’te 1 çıkara çalışıyorum. Suriye’de artık iş yok fakat sonra ne olur bilmiyorum” dedi.
Suriyeli Abdulkadir Muhammed de 9 yıldır Antalya’daki seralarda çalıştığını söyledi. İnşaat ve çiftçilik işlerinde çalıştığını belirten Muhammed, “5 kişi geldik ve burada çalışıyoruz. Birinci geldiğimde fabrikada ve inşaatlarda çalıştım. Sonra çiftçiliğe başladım. 1 yıl içinde gitmeyi planlıyoruz. Üretim dönemi bitince döneceğim. Bizim aile büsbütün dönecek. Burada yevmiye yöntemi çalışıyoruz. Suriye’de Rakka’da yaşıyorduk. Orada da tarla ve işletmelerimiz var” diye konuştu.
‘GİDERLERSE SIKINTI DURUMDA KALACAĞIZ’
25 dönüm serada domates ürettiğini belirten Mehmet Yılmaz, Suriyeli çalışanlarla 5 yıldır birlikte çalıştıklarını söyledi. Yılmaz, “Hem kalabalıklar hem de işlerini severek yapıyorlar. Giderlerse güç durumda kalacağız. Maliyetleri de tesirler. Eserlerin fiyatı yükselecek. Suriyeli bir emekçi ile Türk personelin maliyeti yüzde 30 fark ediyor. Onlar daha ucuza çalışıyor. Türk çalışanlarımız daha fazla istiyor. Suriyeliler günlük 1200-1500 liraya çalışıyor” dedi.
‘SURİYELİLER GİDERSE ESERLERE ARTIRIM GELİR’
Emre Aksoy da 24 dönüm serada üretim yaptıklarını söyledi. 5 yıldır Suriyelilerle çalıştıklarını anlatan Aksoy, “Suriyeliler giderse ne yaparız bilmiyoruz. Maliyet açısından her şey değişir. Şu an herkes sera yaptırıyor. Suriyeliler giderse eserlere artırım gelir, maliyet artar. Bizim seralarda günlük 1000-1500 lira ortası fiyatla çalışıyorlar” diye konuştu.
Antalya Yaş Zerzevat ve Meyve Hal Komisyoncuları Derneği Başkanı Nevzat Akcan, üretici olduğunu ve seralarında Suriyeli çalıştırdığını söyledi. Suriyelilerin ülkelerine gitmesi gerektiğini tabir eden Akcan, “Suriyeliler gitsin, onları kendi ülkelerinde destekleyelim. Ucuz iş gücü diyerek kaliteyi düşürdük. Kendi vatandaşımıza, kendi çalışanımıza sahip çıkmamız lazım” sözlerini kullandı.