Vergi Haftası münasebetiyle düzenlenen “Sürdürülebilirlik, İştirakçi Vergilendirme ve Dijital İktisat Zirvesi”nde konuşan Vergi Denetim Kurulu (VDK) Lideri Muhsin Atcı, “Denetim, devletimizin yitik kalmış bir fonksiyonuydu. Biz bu noktada devletin varlığını hissettirmekle mükellefiz” dedi.
Vergi Müfettişleri Derneği (VMD) İstanbul Şubesi’nin İstanbul’da yüzlerce bürokrat, ekonomist ve vergi denetçisinin katıldığı “Sürdürülebilirlik, İştirakçi Vergilendirme ve Dijital İktisat Zirvesi” düzenledi. Vergi Kontrol Heyeti’nin (VDK) Ataşehir yerleşkesinde dört oturum halinde gerçekleştirilen tepede sürdürülebilirlikle ilgili yasal düzenlemeler, kurumsal sürdürülebilirlik ve yasal teşvikler ile Karbon Vergisi ve kontrol sürecinde dijitalleşme bahisleri ele alındı.
“Denetim, devletimizin yitik fonksiyonuydu”
Vergi Denetim Kurulu (VDK) Lideri Muhsin Atcı, yaptığı konuşmada Türkiye’nin maliye siyasetinin temel gayesinin sürdürülebilir bir enflasyon oranı, sürdürülebilir bir cari açık ve sürdürülebilir bir dış ticaret açığıyla ülkenin daima kalkındığı bir noktaya taşınabilmesi olduğunu vurguladı. Bu noktada vergi kontrolünün çok değerli bir işlevi olduğunu vurgulayan Atcı, “Sağlıklı bir vergi sisteminin en değerli göstergesi olan verginin GSYH’ya oranı geçen sene yüzde 16,8 olarak gerçekleşti. Bu oran OECD’de yüzde 30’lar düzeyinde. Şu an 2025 bütçesi içerisinde 2 trilyon civarında bir faiz ödemesi var. Hasebiyle bütçemiz borçlanarak kendini çevirmeye başlıyor. Borç çevirme oranımız da yüzde 30’lar düzeyinde. Bu çerçeveden hareketle vergilendirme kontrolünü kayıt dışı iktisatla çabada ve devlet borçlanmasının yavaşlatılmasındaki en değerli öge olarak görüyoruz. Kontrol, devletimizin yitik kalmış bir fonksiyonuydu. Biz bu noktada devletin varlığını hissettirmekle mükellefiz” tabirlerini kullandı.
Katılımcı vergilendirme şart
Zirve’nin açılış konuşmasını yapan Vergi Müfettişleri Derneği (VMD) İstanbul Şube Başkanı Bilal Yüksel, sürdürülebilirliğin yalnızca çevresel bir amaç değil tıpkı vakitte ekonomik sistemin temel taşlarından biri haline geldiğini belirterek, “Sürdürebilir bir ekonomik sistem inşa etmek için vergilendirme siyasetlerinin kapsayıcı ve adil olmalı” dedi. Yeşil finansman modelleri ve sürdürülebilirliğin, devlet siyasetlerinin merkezine yerleştiğine dikkati çeken Yüksel, “Ancak bu dönüşüm toplumun tüm kesitini kapsayacak biçimde gerçekleşmeli. Bu noktada iştirakçi vergilendirme devreye giriyor. Vergi siyasetlerinin yalnızca büyük şirketler yahut devletler değil toplumun tüm bölümlerinin katkı sunduğu bir anlayışla şekillendirilmesi gerekiyor” halinde konuştu.
Dijital iktisadın vergilendirme süreçlerini tekrar tanımladığını vurgulayan Yüksel, dijitalleşmenin klâsik hudutları aşarak ekonomik büyümeyi hızlandırdığını, tıpkı vakitte yeni düzenlemeleri ve global işbirliğini de zarurî kıldığını söyledi.
“Vergi sistemimizi global normlara nazaran değiştiriyoruz”
İstanbul Defterdarı İstek Bilgiç tepede yaptığı konuşmada, ‘çığır açıcı’ bir sürecin kendilerini beklediğini tabir ederek, “Son 200 yılda atomlar ve genler teknolojik dönüşümün ana aktörleri olarak görünüyordu. Şu an atomları tekrar manipüle etmeye döndük. Kuantum hesaplamasıyla önümüzde orijinal bir teknolojik pencere açılmış durumda. Her teknolojik gelişme de öngörülemez sonuçları içinde barındırıyor. Nobel, dinamiti maden ocaklarının kolay açılması için yapmıştı lakin sonra dinamit savaşlarda kullanıldı. Bu teknolojik değişimlerle birlikte hukuk sistemimiz ve vergi sistemimiz de değişiyor. Bu noktada bizde global normlara nazaran bir vergilendirme sistemimizi değiştiriyoruz” dedi.
“İşletmenin ödediği vergi devlete olan katkısını gösterir”
Kamu Nezareti, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) Lideri Dr. Hasan Özçelik de dorukta bir konuşma yaptı. Günümüzde büyüklüğü ne olursa olsun her işletmenin şeffaf, hesap verilebilir ve sürdürülebilir bir çalışma anlayışının benimsemesinin zarurî hale geldiğini söz eden Özçelik, “Bir işletmenin ödediği vergi o işletmenin topluma ve devlete olan katkısının açık göstergesidir. Sürdürülebilirlik de bir şirketin yalnızca çevresel tesirlerini değil birebir vakitte ekonomik ve toplumsal sorumluluklarını nasıl yerine getireceğini kapsamaktadır. Bu iki kavram, şeffaf ve etik bir anlayışı belirleyen işletmeler için direkt ilişkili hale gelmektedir” formunda konuştu.
“21 konuşmacı beyin fırtınası yaptı”
Türkiye’nin önde gelen sivil toplum kuruluşlarından biri olan Vergi Müfettişleri Derneği İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen “Sürdürülebilirlik, İştirakçi Vergilendirme ve Dijital İktisat Zirvesi”nde, sürdürülebilirlikle ilgili yasal düzenlemeler ve kurumsal sürdürülebilirlik ile karbon vergisi ve kontrol sürecinde dijitalleşme mevzularıyla ilgili beyin fırtınası yapıldı.
“Sürdürülebilirlik, İştirakçi Vergilendirme ve Dijital İktisat Zirvesi”nin birinci oturumunun konusu “Sürdürülebilirlikle İlgili Yasal Düzenlemeler ve TSRS Kapsamında Raporlanması” oldu. Vergi Başmüfettişi Dr. Berrak Soyalp Solakoğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı oturumda KGK Uzmanı Sevgi Kılıç, Avukat Cenk Narter, PWC Türkiye Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Ali Yörük ve EY Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Ece Sevin sunumlarını gerçekleştirdi.
Zirvenin ikinci oturumu “kurumsal sürdürülebilirlik ve teşvikler” üzerine olacak. İkinci oturumda, Vergi Müfettişi Fırat Mat moderatörlüğünde Ticaret Bakanlığı’nda Daire Başkanı Burak Balkan, SANKO Holding Sürdürülebilirlik Bölüm Başkanı EniseAdemoğluMatbay, KOSGEB Teknoloji Yenilik ve Yerlileştirme Daire Başkanlığı’ndan Gül Elçin Polat, Türkiye İş Bankası Sürdürülebilirlik Ünite Müdürü Derya Sargın Malkoç ve QNB Sürdürülebilirlik Komite Başkanı Yeliz AtaayArıkök sunum yaptı.
Zirvenin son oturumunda karbon vergisi ve kontrol sürecinde dijitalleşme ele alındı. Bu oturumun moderatörlüğünü Vergi müfettişi Hasan Kiraz yaptı. Bu oturumda TÜRMOB’dan Prof. Dr. Nuri Semih Öz, İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Selahattin Karabinar, Vergi Müfettişi Sem Seferoğlu ve IQ Bağımsız Kontrol A.Ş’den, DDX uzmanı Murat Tabip konuştu. Doruğun medya sponsorluğunu Yenidevir gazetesi üstlendi. – GAZİANTEP