TEKİRDAĞ Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası inşaat komitesi başkanı, inşaat yüksek mühendisi Turgay Kara, Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların akabinde Tekirdağ ve etrafında usta bulmakta zorlandıklarını söyledi. Kara, “Şu an buradaki bir ustanın yevmiyesi 3 bin lira ise zelzele bölgesindeki ustanın 6 bin lira civarında. Çabucak çabucak iki katı fark ediyor. Bundan ötürü da ustalarımız orayı tercih ediyorlar. Çabucak çabucak her kesimde, her kolda ustalardaki oranlar yüzde 50 olmak kaydıyla aşağıya düştü. İşlerimiz daha yavaş ilerliyor” dedi.
Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası inşaat komitesi başkanı, inşaat yüksek mühendisi müteahhit Turgay Kara, sarsıntı öncesinde işçi manasında yüzde 100 kapasiteyle çalıştıklarını lakin artık kapasitenin yüzde 50’ye düştüğünü söyledi. Birçok alanda inşaatlarla ilgili süreçler yaptığını söyleyen Kara, “Proje, taahhüt yapıyorum tıpkı vakitte da müteahhitlik yapıyorum. Burada şöyle bir sorunumuz var. Zelzele öncesinde rastgele bir kahrımız yoktu ustalar ile alakalı. Yaklaşık yüzde 100 kapasite ile çalışıyorduk. Lakin üzücü zelzele sonrasında yaşadığımız dertlerden biri ustayla alakalı sorunlarımız var. Çabucak çabucak her dalda, her kolda ustalardaki oranlar yüzde 50 olmak kaydıyla aşağıya düştü. İşlerimiz daha yavaş ilerliyor” dedi.
‘DEPREM BÖLGESİNDEKİ YEVMİYE İKİ KATI’
Deprem bölgesinde ustaların günlük yevmiyelerinin daha yüksek olduğu için, o bölgenin tercih edildiğini söyleyen Kara, “Şu an buradaki bir ustanın yevmiyesi 3 bin lira ise sarsıntı bölgesindeki ustanın yevmiyesi 6 bin lira civarında. Çabucak çabucak iki katı fark ediyor. Bundan ötürü da ustalarımız orayı tercih ediyorlar. İşlerimizde yavaşlamalarla birlikte işçi külfetimiz oluyor. Ayrıyeten şöyle bir sorun daha var bizim bölümümüzde; alttan yetişen eleman yok şu anda. Kalifiyeli eleman bulmakta zorluk çekiyoruz. Bundan 3-4 yıl öncesine gitmek gerekirse emekçi bulma külfetimiz yoktu. Beşerler bize ‘işinizi yapalım’ diye geliyorlardı fakat artık insanları arayıp ‘işimizi yapın’ diyoruz. Teknik işçi yani şantiye şefiyle alakalı sorunumuz var. Onlar da iş yapamıyor bizimle irtibata geçemiyorlar. Zelzele öncesindeki benim takımlarımın hepsi şantiyede oluyorlardı. Daha yeni yeni sarsıntının tesirleri geçtiği için ufak ufak toparlanmaya başlandı. Büyük ihtimalle 2025 sonu 2026 başlarında da yüzde 70 emekçi oranına ulaşacağımızı umuyorum” diye konuştu.
‘KALİFİYE VE TEKNİK ELEMAN BULMAKTA ZORLANIYORUZ’
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Lideri Dr. Öğretim Görevlisi Ahmet Bal da sarsıntı bölgesine uzak olan bölgelerden bile yetişmiş elemanların o bölgeye daha uygun maaşlarla geçmesine yol açtığını söyledi. Bal, “Bu zelzelelerde 11 ilimiz önemli manada yıkıldı. Devletimiz bu vilayetleri tekrar imar etmek için ağır bir inşaat faaliyeti başlattı. Bölgesel seviyede baktığımızda natürel buradaki inşaat dalının çok ağır ve süratli olması bizim üzere zelzele bölgesine uzak olan bölgelerden bile nitelikli elemanların öbür tarafa daha düzgün maaşlarla geçmesine yol açtı. Orada da inşaat dalı çok süratli bir biçimde imar edildiği için, devam ettiği için bu tip bizim yaşadığımız bölgeler üzere bölgelerde hem nitelikli eleman hem de teknik eleman bulmakta zorlanıyoruz” dedi.
‘İNŞAAT BÖLÜMÜNÜN KIYMETİNİ ANLAMAMIZ GEREKİYOR’
Tekirdağ’da inşaat dalında kâfi eleman bulunamadığı için önemli sorunlar yaşandığını kaydeden Bal, “Problemler o seviyedeki şöyle düşünün; burası bir sarsıntı bölgesi, zelzele bölgesinde bizim yeni teknolojileri kullanmamız gerekiyor, sarsıntıyla gayret etmemiz için. Yeni teknolojileri binalarımıza aktarabilmemiz için de yetişmiş, teknik elemanlara muhtaçlığımız var. Örneğin Namık Kemal Üniversitesi şu anda onkoloji hastanesi projesi yapıyor ve bu dünyada birinci kere denenen bir teknolojiyle uygulanıyor. Buradaki en büyük problemimiz bu teknolojiyi uygulayabilecek nitelikli elemandaki yetersizlik. Burada yapmamız gereken aslında şu; birincisi inşaat kesiminin değerini anlamamız gerekiyor. İnşaat kesimi istihdam olarak Türkiye’deki istihdamın yüzde 10’unu oluşturuyor. Fakat bu bölgesel olarak ve mevsimsel olarak değişiyor. Lakin öteki atladığımız kıymetli bir nokta var o da Türkiye’deki sabit sermaye oluşumu. Sabit sermaye oluşumunun yüzde 50’sini inşaat kesimi domine ediyor ve bu yüzde 50’lik sabit sermaye oluşumu da önemli azalmalara yol açacak bir müddet sonra. Bizim meslek yüksekokullarını ve teknik okulları desteklememiz gerekiyor” tabirlerini kullandı.
İnşaat şantiyesi şefi mimar Sahra Ayben Gökduman da çalıştığı şantiye başta olmak üzere tüm şantiyelerde eleman sorunu yaşandığını söyledi. Gökduman, “Ben şu an mimarım, şantiye şefliği yapıyorum. Bulunduğum şantiye de dahil olmak üzere birçok şantiyede zelzele bölgesine giden ustalar ve işçiler olduğu için işçi bulmakta zorlanıyoruz” dedi.