Pomega Güç Depolama Teknolojileri’nin Genel Müdürü Osman Şahin Köşker, geçen yıl devreye giren 500 megavatsaatlik güç depolama sistemleri üretiminin, 2025’in birinci çeyreğinde yıllık 3 gigavatsaate çıkacağını ve toplamda 300 milyon dolarlık yatırıma ulaşılacağını bildirdi.
Köşker, AA muhabirine Türkiye’nin özel kesimdeki birinci ve tek prizmatik lityum-demir fosfat pil hücresi fabrikasının, Çin’den İtalya’ya uzanan coğrafyada güç depolama sistemleri üretiminde tek tesis olduğunu söyledi.
Mevcut durumda güç depolama sistemlerinin şebekeyi dengelemede kıymetli bir öge haline geldiğini ve yaygınlaşması için ülkelerin elektrik şebekelerinde farklı uygulamalara gittiğine değinen Köşker, Türkiye pazarında güç depolama sistemlerine talebin artacağını anlattı.
Köşker, Ankara’nın Polatlı ilçesindeki tesiste üç farklı dal için üretim yapıldığını belirterek, şöyle konuştu:
“Ürün portföyümüz üç ana kümeye ayrılıyor. Bu kümede, bir meskenin tüm elektrik gereksinimini karşılayabilecek formda tasarlanmış konut tipi depolama tahlillerimiz var. Karavanlara, teknelere ve forkliftlere yönelik taşınabilir batarya eserlerimiz de bu kümeye dahil. İkinci küme ise sanayi tesislerine yönelik tahliller. Bu eser gamında, iç yerlerde kullanılabilecek güç depolama sistemleri, telekom kesimine özel kule ve GSM operatörleri için ürettiğimiz dış ortam şartlarına sağlam batarya paketlerimiz, 400 kilovatsaate kadar kapasiteye sahip tek kabinli güç depolama sistemlerimiz yer alıyor. Üçüncü kümede şebeke ölçeğinde güç depolama yatırımları için tasarlanmış konteyner tip eserler. Bu eserler, rüzgar ve güneş santralleri üzere yenilenebilir güç projeleri ya da bağımsız güç depolama projelerinde kullanılıyor.”
Bu yıl depolama teknolojisinde 10 bin adet üretim gerçekleştirdiklerini bildiren Köşker, 2025’te bu piyasada 40 bin üretim amaçları olduğunun altını çizdi.
Köşker, tesiste Güney Kore ve Çin yüklü teknoloji kullanılmasına karşın, kendi AR-GE gruplarını oluştuklarını kaydetti.
Üretim teknolojisine ait verdiği bilgide Köşker, pil hücrelerinin bir ortaya gelmesiyle modül, modüllerin bir ortaya gelmesiyle güç depolama sistemlerinin oluşturulduğunu belirterek, “Bunlar güç muhtaçlığı olan bir çok dalda muteber bir avantaj yaratıyor. Biz pil hücresi yüksek hassasiyetler yönetilen 20 günlük bir döngüyü kapsıyor. Geçen yıl devreye giren 500 megavatsaatlik güç depolama sistemleri üretimini 2025’in birinci çeyreğinde yıllık 3 gigavatsaate çıkarma amacımız var, toplamda 300 milyon dolarlık yatırıma ulaşacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye’de batarya sanayisi oluşturulabilir”
Köşker, yenilenebilir gücün dünya genelinde yaygınlaşmasıyla şebekede dengesizlikler oluştuğunu, bunu engellemek için en uygun prosedürün güç depolaması olduğunu anlattı.
Enerji depolamasına bir varlık gözüyle bakılması ve bunun âlâ yönetilmesi gerektiğine işaret eden Köşker, “Depolama projelerinde en kıymetli sorun finansman imkanlarının istenildiği seviyede olmaması. Bankaların bu taşınabilir teknolojilere leasing olarak isimlendirilen finansal kiralama imkanı sağlanması buna bir tahlil olabilir. Montajlı bir depolama sistemi taşınabildiği için farklı finansman imkanları mümkün.” dedi.
Köşker, Çin’in batarya sistemleri konusunda başkan olduğunu fakat birçok ülkenin tedarik zincirini kendilerine yakın coğrafyaya taşımak istediklerini bildirdi.
Türkiye’nin coğrafik yakınlığı sebebiyle batarya üretim merkezi olabileceğinin altını çizen Köşker, “Çin’e alternatif bir tedarik zinciri oluşturmayı şu an hem Amerika hem Avrupa canı gönülden istiyor. Türkiye’de bir batarya sanayisi olabilir, batarya üretim merkezi olabilir. Türkiye en fazla Avrupa ile iş yapıyor. En fazla nitelikli eserimizi sattığımız yer orası. Avrupa’yı ticarette biliyoruz, bir inanç var ortamızda. Hasebiyle Türkiye, ABD ve Avrupa için birçok avantaj barındırıyor.” tabirlerini kullandı.