Otoplus Yönetici Ortağı Sinan Özkök, yaşanan dönüşümle birlikte Otoplus’ın gelecek devir pazarın başkan markası pozisyonuna gelmesini hedeflediklerini belirterek “Bayileşme projemize Türkiye pazarının büyük bir kısmını kapsayabilecek biçimde kıymetli ölçüde sürat vereceğiz.” dedi.
Otoplus’ın yaşadığı dönüşüm, gelecek gayeleri ve kesime ait değerlendirmeler, Otoplus Yönetici Ortağı Sinan Özkök’ün konut sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında paylaşıldı.
Toplantıda konuşan Özkök, Otonet ve Otoplus olarak iki başka markalarının olduğunu anımsatarak, Otoplus’ın daha çok perakende kanalında faal çalışmalar yürüttüğünü, Otonet’in ise kurumsal tarafta faaliyetleri sürdüren ve 10 yılı aşkın müddette teknoloji alanında gerçekleştirdiği yatırımlarla ikinci elde öncü pozisyona erişmiş bir marka olduğunu söyledi.
Otonet’in kurumsal kanalda ihale metodunun gelişmesine katkıda bulunmuş bir marka olduğuna değinen Özkök, “Şu anda online ihale platformunda natürel ki birçok marka var ancak bunun öncü markası Otonet. Bu platformda 8 bin 500’den fazla kurumsal üyemiz var ve bu sayı giderek artıyor. Firmalardan aldığımız araçları online platform üzerinden kurumsal üyelerimize B2B dediğimiz yapı içinde satıyoruz ve bu alanda dalında başkan markası pozisyonundayız. Maksadımız bu online ihale platformunu teknolojik manada yatırımlarla daha da geliştirmek ve çok daha uygun bir biçimde müşterilerimize sunabilmek.” formunda konuştu.
Özkök, ikinci el alım satım platformu Letgo’nun içerisinde ikinci el araba kategorisinin açıldıktan sonra gelişmesiyle birlikte bu kategoriden ayrılarak Otoplus’ın doğduğunu ve başlı başına farklı bir platform haline geldiği anlattı.
Bu yıl başında Otoplus, Otonet ve Letgo olarak yeni bir yapılanmaya geçtiklerini aktaran Özkök, Otoplus’ın çatı marka olarak faaliyetlere devam edeceğini ve Otonet ile Otoplus’ın ikinci el ticaretinde hem kurumsal hem de perakende müşterilerine çevrim içi ve bayi kanalı üzerinden hizmet vereceğini vurguladı.
Otoplus’ın işleyişinden de bahseden Özkök, markası, model yılı, plaka, hasar bilgisi ve ferdî irtibat bilgilerinin girilmesiyle müşterilerine anında fiyat teklifi yapabildiklerini ve 9 vilayette bulunan kendi ekspertiz noktalarında yahut mutabakatlı Pilot Garage şubelerinde gerçekleşen fiziki ekspertizin akabinde alım sürecinin süratli biçimde gerçekleştirdiklerini söyledi.
Otoplus olarak satın aldıkları araçları şayet bir hasar varsa tamiratını gerçekleştirdikten sonra satış gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Özkök, 2012 modele yani 13 yaşına kadar 180 bin kilometreyi geçmemiş araçları aldıklarını, bu durumu kendi inisiyatiflerinde esnetebildiklerini ve tüketiciye de “6 ay 20 bin kilometre”ye kadar garanti verdiklerinin bilgisini paylaştı.
Özkök, “Dolayısıyla Otoplus, uçtan uca baktığımız vakit ikinci el müşterisinin araç alımında ve satışında itimatla gelebileceği bir marka pozisyonunda. Gayemiz burada kurumsallaşmanın getirdiği itimat, şeffaflık ve hız mevzularında sahiden kesimde de referans marka durumunda olabilmek.” sözünü kullandı.
“2025’teki en değerli projemiz bayileşme projesi olacak”
Otoplus’ın yaşadığı dönüşümle birlikte gelecek devirde pazarın önder markası pozisyonuna gelmesini hedeflediklerinin altını çizen Özkök, şunları kaydetti:
“İstikrarlı büyümemizin bir evresi olarak, 2025’teki en kıymetli yatırımımız bayileşme projesi olacak ve bu kapsamda pazarın yüzde 80’ini kapsayabilecek biçimde bir yayılıma ulaşacağız. Satış tarafında ikisi İstanbul, biri Ankara ve biri de İzmir olmak üzere 4 lokasyonumuz var ve bunlar kendi şubelerimiz. Kurumsallaşan bir marka olarak ikinci el müşterisinin gereksinim duyduğu inancı, şeffaflığı ve hızı sağladığımızda bilhassa bayileşmenin verdiği güçle Türkiye’nin farklı vilayetlerine yayılarak daha âlâ bir performansı yakalayabileceğimize inanıyoruz.”
Bayileşme projelerine Türkiye pazarının büyük bir kısmını kapsayabilecek biçimde değerli ölçüde sürat vereceklerini lisana getiren Özkök, “Kurumsal bir marka çatısı altında müşteriye ikinci elde itimadı, şeffaflığı verebilmek tıpkı vakitte da süratli bir formda bunu gerçekleştirmek ve bir kurumsal kimlik çerçevesinde standart eğitimlerle müşterilerimizin her noktada birebir müşteri seyahatini, kullanıcı tecrübesini yaşayabilmesini hedefliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
İkinci el piyasasının sıfır piyasasıyla direkt bağlı olduğundan kelam eden Özkök, piyasada fiyatların oynaklığını kaybederek stabil hale gelmeye başladığını ve bu alanda ticaretin daha da genişleyeceğini beklediklerini kaydetti.
Özkök, geçen yıl 7 milyon 100 bin adet ikinci el araç satışı gerçekleştiğini, bir evvelki yıla nazaran yüzde 2 büyümenin yaşandığını ve sıfır araç tarafında ise 1 milyon 257 bin adet satışın gerçekleştiğine işaret ederek, “Dolayısıyla bu sayılar bize ikinci el pazarında aslında ne kadar büyük bir potansiyel olduğunu da gösteriyor. İkinci elin gelişmesiyle bir arada tabi ki iktisadın öbür dalları de otomotiv kesimi üzere yarar sağlıyor.” diye konuştu.