HIS Türkiye’nin manisiz turizm markası HIS Limitless tarafından tasarlanan ve Japon-Türk dayanışması ile hayata geçirilen “100 Çocuk 100 Eser 1 Belgesel” projesinin galası İstanbul Nişantaşı Üniversitesinde gerçekleştirildi.
Projede, 100 depremzede ve özel ihtiyaçlı çocuğun geleceğini, sanat ve turizm yoluyla güzelleştirmek, dayanışma içinde güçlü bir düzgünlük ağı oluşturmak hedeflendi.
Engelsiz turizm yaklaşımıyla tasarlanan projede zelzeleden etkilenen bölgedeki çocukların kent dışı seyahatleri ve kendilerini sanatla söz etmesi sağlandı.
Çocuklar, projenin birinci iki etabında, Ankara ve sarsıntı bölgelerinde sanatla teknolojiyi kapsayan etkinliklere katıldı.
Dünya Engelliler Günü haftası münasebetiyle 6 Aralık’ta İstanbul’a gelen depremzede aileler, çocukların birinci iki etapta yaptığı fotoğraflara yer verilen sergiyi gezdi.
“Proje 3 etaptan oluşuyor”
Projenin dizayncısı ve koodinatörü Manisiz Turizm Departmanı yöneticisi Serap Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sürecin kuvvetli geçtiğini belirterek, “Biz departmanı kurar kurmaz ‘Bir toplumsal sorumluluk projesi yapalım.’ dedik. Biri benim aklıma bu türlü bir şey soktu. Duramadım. Bir akşam sabaha kadar oturup bu projeyi hayal ettim. Tek tek gözümde canlandırdım ve bugün buradayız. Geçtiğimiz yıl kasım ayında bu projeyi tasarladım. Ne yapacağım konusunda aslında hiçbir fikrim yoktu. Yalnızca hayalini kurdum.” dedi.
Demir, başlangıç için büyük bir proje olduğunu lisana getirerek, şunları kaydetti:
“Üç etaptan oluşturduk projeyi. Birinci etapta zelzele bölgesinden özel ihtiyaçlı çocuklarımızı Ankara’ya götürdük. Biz istedik ki, Cumhuriyetin 100. yılı olduğu için, proje Anıtkabir’e çelenk bırakarak başlasın. Çocuklarımızı birinci etapta Bursa’dan iki küme halinde getirdik. Sarsıntıdan sonra Bursa’ya yerleşmiş, 11 farklı zelzele bölgesinden çocukla başladık. Güç bir süreçti. Zira beşerler projenin ne olduğunu bilmiyordu. Bu manada da Ankara Valiliği, Ankara İl Kültür Müdürlüğü inanılmaz takviyede bulundu. Onların sayesinde ben birinci kümesi çıkartabildim.”
“Hedefimiz 100 çocuğa ulaşmaktı”
Çocukların proje kapsamında fotoğraflar yaptığını aktaran Demir, “Özel ihtiyaçlı bir çocuk olabilir fakat o çocukların farkındalığı bizden daha fazla. Bir çizgi de çıksa benim için eserdi. Maksadımız 100 çocuğa ulaşmaktı. Biz 500’den fazla çocuğa ulaştık. Belgesel grubu, fotoğraf yaptıran hocalarım, kendi takımım ve Japon arkadaşlarımla evvel Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş, sonrasında da Hatay olmak üzere, her gün bir kentte, haziran ayında, 45 derece sıcakta, herkes bitap düşmüş haldeydi ancak ona karşın devam ettiler.” tabirlerini kullandı.
Serap Demir, yapılan fotoğrafların Hatay Stadyumu’nda sergilendiğini söyleyerek, “Bütün fotoğraflar yere serildi. Dronla bunların imgesi çekildi. Biz 100 eser derken kocaman bir tablo çıkardık daima birlikte. Çocukların yapıtıydı bunlar. Görme engelli çocukların fotoğrafları var, o fotoğraflar ortasında. Şu an esasen sergileniyor. Tüm Türkiye’de herkes görsün, izlesin istiyoruz belgeselimizi.” diye konuştu.
Birçok çocuğun birinci defa kent dışına çıkarak İstanbul’a geleceğini vurgulayan Demir, şu bilgileri verdi:
“Hatay, Malatya, Adıyaman, Maraş’tan, hepsi farklı özel ihtiyaçları olan çocuklar. Hayatında birinci kere uçağa bineni, birinci defa kentten çıkanı var. Bizim için burada değerli olan, çocuklara dokunmaktı. Biz çok büyük bir düzgünlük ağıyla çocuklara sanatla seyahatle dokunduk. Farklı şeyler yaşattık lakin biz de çok hoş hisler yaşadık. ‘Bu projenin en hoş tarafı ne?’ diye soracak olursanız benim için yalnızca çocuklara dokunmak değil de daima birlikte, bu işe dayanak olan herkese dokunmaktı diyebilirim.”
“Her muvaffakiyet ise çocuklarımıza ait”
Nişantaşı Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Berrin Şahin Kalsın ise 6 Şubat 2023’te yaşanan sarsıntının bütün ülkeyi derinden yaraladığını ve izlerin silinmediğini vurgulayarak, “Özel ihtiyaçlı çocukların aslında burada daima ikinci planda kaldığını, münasebetiyle biraz daha bu çocukların hatırlanması gerektiğini, dayanağa muhtaçlık duyduğunu gördük. Onları biraz daha gülümsetebilmeye yönelik ‘Neler yapılabilir?’ diye düşünüldüğü noktada bu proje ortaya çıkıyor. Hasebiyle belgesel çekiminde radyo, televizyon, sinema kısmı öğrencilerimiz, buradaki bütün çekim sürecini, röportajları ve görüşmeleri yaptı. En sonunda da kurgularını tamamladıkları bir projeye dönüştürdü. Yaklaşık 50 dakikalık bir belgesel bu. Hem çocuklar hem depremzedeler hem de proje takımında yer alan bütün paydaşlarla yapılan bir röportaj ve belgesel niteliği taşıyor.” dedi.
“Şubatlardan Umutlara” isimli belgeselin direktörlüğünü üstlenen Berkan Çağlar Barikan ise “Estetik dertlerden çok, mevzuya odaklandığımız, duygusal olarak çok ağır geçen bir üretim süreci oldu. Ancak ne yaptığınızın şuurunda olunca, zorlukların ehemmiyeti kalmıyor. Kıymetli olan onların sesiyle birlik olabilmekti. Bu birliktelik bir farkındalığa dönüşebilirse emele ulaştığımızı hissederim. Belgeselin elde edeceği her muvaffakiyet ise çocuklarımıza ilişkin. Ben yalnızca onlarla birlik olmayı bir nebze başardım diyebilirim.” değerlendirmesinde bulundu.
Kahramanmaraş, Hatay, Malatya, Adıyaman’dan farklı pürüz ve yaş kümelerinden 60’ın üzerinde özel ihtiyaçlı çocuk ile bir arada toplam 130 depremzede, İstanbul’da 3 gün sürecek programa katılacak.
Galada, 1999’da Gölcük Depremi’nde göçük altında kalarak, iki bacağını kaybeden, 6 Şubat 2023 sarsıntısı sonrasında ise bölgede uzun mühlet istekli çalışan, dünya özgür dalış rekortmeni, ruhsal danışman ve motivasyon konuşmacısı Ufuk Koçak da bir konuşma yaptı.
Etkinlikte, cinslerde çekilen manzaralar ve yapılan röportajlardan hazırlanan belgeselin birinci kısmı, projeye katkıda bulunan davetliler ile izlendi