TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, Konya’nın yüzde 6,1 işsizlik oranı, yüzde 51 istihdam oranı ve yüzde 54 işgücüne iştirak oranı ile işgücü istatistiklerinin en güzel olduğu vilayetler ortasında yer almaya devam ettiğini, Türkiye ortalamasının üzerinde performans gösterdiğini bildirdi.
Öztürk, KTO Toplantı Salonu’nda düzenlediği basın toplantısında, 2024’ün global iktisat açısından şiddetli bir yıl olduğunu, jeopolitik tansiyonların, güç fiyatlarındaki dalgalanmaların ve devam eden enflasyon baskısının, ekonomik görünümü karmaşık hale getirdiğini belirtti.
Türkiye’de 2024 yılı birinci çeyreğinin büyüme açısından verimli geçtiğini lisana getiren Öztürk, “Ancak ikinci çeyrekte, Merkez Bankasının mali sıkılaştırması ve yüksek faizler iç talep üzerinde tesirini göstermeye başladı. 2024 yılı ikinci çeyrek büyüme sayıları, yüzde 3 olan beklentilerin altında kalarak yüzde 2,5 üzere bir büyüme sağlandığını fakat bunun temel prestijiyle hizmetler ve inşaattan geldiğini gösteriyor.” sözlerini kullandı.
“Türkiye’de en çok ihracat yapan 10. vilayet Konya”
2024 yılında Konya’nın ihracat, istihdam, gayri safi yurt içi hasıla, girişimcilik ve birçok parametrede Türkiye ortalamasının üstünde bilgiler ile ülke iktisadına müspet katkı sağladığına dikkati çeken Öztürk, şöyle devam etti:
“Konya, yüzde 6,1 işsizlik oranı, yüzde 51 istihdam oranı ve yüzde 54 işgücüne iştirak oranı ile işgücü istatistiklerinin en güzel olduğu vilayetler ortasında yer almaya devam etmiş olup, Türkiye ortalamasının üzerinde performans göstermiştir. 2024 yılı Ocak – Ekim devrinde 10 aylık ihracatımız 2,9 milyar dolardır. Konya, geçen yıl olduğu üzere bu yıl da Türkiye’de en çok ihracat yapan 10. ildir.”
Ülke ve kentin iktisadına ait değerlendirmeleri sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Öztürk, bir gazetecinin minimum fiyata ait sorusu üzerine şöyle konuştu:
“Asgari fiyatta Türkiye’nin en kıymetli sorunu, iş adamları açısından. Diyor ki iş adamı; ‘Ben şu sayısı veriyorum, çok’ Çalışan kardeşimiz de diyor ki; ‘Ben 17 bin alıyorum, az’ Çalışan kardeşimiz haklı. 17 bin az. Türkiye’de taban fiyatın üzerindeki yüklerin kesinlikle kaldırılması gerekiyor. Gelir dağılımına, adaletine hizmet edecek lakin bir taraftan da enflasyonu azdırmayacak bir oranın olması gerektiğini düşünüyorum.”
“Bölgelere ve kesimlere nazaran düzenleme gerekli”
Asgari fiyatta bölgelere ve dallara nazaran düzenlemelere ait raporlara işaret eden Öztürk, “Ben raporların hepsini okuduğumda Türkiye’nin hem bölgesel hem sektörel taban fiyatı tıpkı anda uygulaması gerektiğini düşünüyorum. Yani ‘x’ bir yerde, ağır bir endüstride çalışan bir kardeşimizle, hiçbir işi küçümsemiyorum lakin bir otelde komi olarak çalışana minimum fiyat birebir olamaz. Yeniden Konya’nın merkezinde çalışan bir kardeşimizle, Doğanhisar ilçesinde çalışanın fiyatı de birebir olmamalı. Çok hassas çalışılması gereken bir husus.” değerlendirmesinde bulundu.