Altın ve para piyasaları uzmanı İslam Memiş, bu kere iktisat ve finans dünyasına ait yorumlarıyla değil, son günlerde Marmara Denizi’nde gerisi gerisine meydana gelen sarsıntılarla ilgili açıklamalarıyla gündem oldu.
“BU ZELZELELERİN DOĞAL OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM”
Kişisel YouTube kanalında konuşan Memiş, yaşanan sarsıntıların doğal değil, yapay olduğunu düşündüğünü belirtti. Tabiat olaylarının, insanların, araçların ve etrafın farklı deneylere tabi tutulduğunu sav eden İslam Memiş, “Bugün komplo teorisi üzere görülebilir, fakat dünya genelinde her şey yeni dünya nizamı için test ediliyor. Türkiye’de sarsıntı konusuna test edilen ülkelerden birisi olarak ben şahsen düşünüyorum ve bu sarsıntıların doğal olduğunu şahsen düşünmüyorum.” dedi.
Memiş’in hususa ait açıklamaları şu biçimde:
“BİLİMİ SEVERİM, CAHİLLİĞİ HİÇ SEVMEM”
“Ben bilimi severim. İlimi severim ve bilim ve ilimden ayrılmayı hiç istemem. Bugüne kadar da bilim ve ilimden hiç uzaklaşmadım. Cahilliğe karşı harikulade bir derecede gıcıklığım vardır. Cahilliği hiç sevmem, bilgisiz beşerlerle bir ortada olmayı hiç hazzetmem. Daima bilimden yana olmuşumdur. Daima teknolojiden yana olmuşumdur. Daima mantıktan yana olmuşumdur. Bilim benim hayatımda olmazsa olmazım. Bilimden hiçbir vakit şaşmadım. İlimden de hiçbir vakit şaşmadım.
“DEPREMLERİN YAPAY OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
Ancak bu yaşanan son zelzele sürecine ve son yıllarda bilhassa uzay teknolojilerinin yaşandığı ve gökyüzünde yaşanan çeşitli imajların toplumsal medyada yayılması ve bütün dünya ülkelerinin tekrar uzaya çeşitli araçlarını yönlendirmesi, oradaki trafiğin biraz daha artması, bana şahsî olarak, bu size tahminen komplo teorisi olarak gelebilir, ben bu sarsıntıları yapay olduğunu şahsen düşünüyorum. Doğal sarsıntılar olduğunu şahsen düşünmüyorum. Tekrar trafik sarsıntı günü trafikteki araçların bir anda kitlenmesi, bir anda bütün araçların durması, bozulması, beyninin bir anda iptal olmasında ben tevafuk olarak görmüyorum. Denetimli bir biçimde bu sürecin beşerler üzerinde bir deney yapıldığını şahsen düşünüyorum. O yüzden birtakım hususlar hakkında yapılacak çok da bir şey yok.
KORONAVİRÜS PERİYODUNA BENZETTİ
2030 yılına 4,5 yılımız kaldı. Yapay zeka teknolojilerinin kullanıldığı, tüm yapaylaşmanın hayatımızın merkezinde olma ihtimali kuvvetli. Bir şeyler test ediliyor. İnsanın refleksleri, hareketleri, araçlar, bitkiler, doğa… Her şey bir halde test ediliyor. Evet bunu bugün komplo teorisi olarak görebilirsiniz. Yani bu sarsıntının doğal olduğunu söz edebilirsiniz. Bilim kesinlikle vazgeçilmez bir, niteliktir benim için. Bilim benim için süper bir şeydir. Doğal ki bir ülke olarak sarsıntı kuşağındayız. Olağan ki doğal felaketlerin sık yaşandığı bir ülkedeyiz. Orası tartışılmaz bir şeydir. Bunu esasen hiç kimsenin inkar etme durumu yok. Fakat sistematik bir biçimde de dünyanın gittiği bir sürece baktığımız vakit, yeni dünya sürecine baktığımız vakit yapay süreçlerin hayatımızda birebir koronavirüs sürecinde yaşadığımız sürecin birebirini ben yaşadığımızı şahsen düşünüyorum.
“TÜRKİYE ZELZELE KONUSUNDA TEST EDİLİYOR”
Bu yalnızca Türkiye için geçerli değil. Bütün dünyada kimi şeyler süratlice test ediliyor. İşte teknoloji tarafında tekrar bir anda internet kesintileri, elektrik kesintileri yani şu anda dünyada yeni dünya sistemi için her şey test ediliyor. Türkiye’de sarsıntı konusuna test edilen ülkelerden birisi olarak ben şahsen düşünüyorum ve bu zelzelelerin doğal olduğunu şahsen düşünmüyorum. Bu benim ferdî fikrimdir. Bunun rastgele bir bilimsel kaynağı yoktur. Bu büsbütün müşahedelerim sonucunda kaynaklanan bir yorumdur ve hiç kimseyi bağlamıyor. Benim ferdî kanaatimdir bu yorumlar ve hasebiyle bu tarafta yapılabilecek şeyler sonludur.”