Al Shabab Teknik Yönetici Fatih Terim, Suudi Arabistan günlerine ve Üstün Lig’deki şampiyonluk yarışına dair açıklamalarda bulundu. Terim, futbolda değişimin kural olduğunu savundu ve kurallarla ilgili farklı tekliflerde bulundu.
“SUUDİ ARABİSTAN’DA SİSTEM HASEBİYLE GÜÇ FARKI VAR”
Fatih Terim’in TRT Spor’a yaptığı açıklamalar şöyle;
“Suudi Arabistan Ligi’ni uzun müddettir takip ediyordum. Gruplar hakkında bilgim vardı. Burada sistem hasebiyle bir kadro güç farklılıkları ortaya çıkıyor ancak gelişime açık bir ligdeyiz. Ben ‘bana vakit tanıyın, sabır gösterin’ diyen bir hoca tiplemesi olmazımı. Al Raed ve Damac galibiyetleriyle yanlışsız bir yola girdik.
“KUPA YARI FİNALİNDE LİG ÖNDERİYLE OYNAYACAĞIZ”
Al Shabab Suudi Arabistan’ın en esaslı kulüplerinden bir tanesi. Üstteki 4 grupla rekabet etmenin kolay olmadığını biliyoruz. Bu grupların tüm transferleri Spor Bakanlığı’nın denetiminde oluyor. Burada kupada yarı finalde ligin başkanına düştük, orada gidip oynayacağız. Tek maç. Deneyeceğiz, uğraşacağız. İnşallah oradan sonra da finale çıkacağız.
“SUUDİ OYUNCULARI AVRUPA’DA DA GÖRECEKSİNİZ”
2034 Dünya Kupası’nı aldıktan sonra Suudi Arabistan’ın bir de 2030 vizyonu vardı biliyorsunuz. Burada bu 10 sene zarfında Suudi Arabistan’ın futboldaki yatırımının çok daha büyük olacağını düşünüyorum. Bu dönemden itibaren 20-21 yaşındaki birçok Suudi futbolcuyu Avrupa’da görebileceksiniz. Zira 2030’a hazırlanmak istiyorlar.
“YABANCI HAKEMİ DESTEKLERKEN, KENDİ HAKEMLERİMİZİ BİTİRMEYELİM”
Futbolda çok uzun müddettir milliyetlerin fark yaratmaması gerektiğini söylüyorum. Hakem ya yeterlidir ya değildir, yerli ya da yabancı fark etmez. Bu tartışmaların akıllarda öteki sorular olmasından ötürü kaynaklandığını düşünüyorum. Yabancı hakemlerle namağlup UEFA şampiyonu olmuş, Türk hakemleriyle de tarihin en büyük cezalarını almış bir teknik adam olarak ‘yabancı hakemi desteklerken kendi hakemlerimizi de bitirmeyelim’ diyorum. Ülkemizde birçok alanda olduğu üzere futbolda da yalnızca şikayet var. Tahlil tekliflerinin ortaya çıkması lazım.
“HAKEM ATAMALARINI KULÜPLER BİRLİĞİ YAPABİLİR”
Hakem atamalarını Kulüpler Birliği’nin oluşturduğu bir konsey yapabilir. TFF yapması gerekenleri yerine getirir fakat atamayı bu konsey yapabilir. TFF’nin o kadar çok işi var ki, onlarla meşgul olmalı. Türk futbolu artık bu kısır tartışmalardan uzak kalması gerekir.
“YENİ OFSAYT KURALI TARTIŞMALARI BİTİRMEZ
Potansiyel kural değişikliklerini takip ettim. Arsen Wenger uzun müddettir ofsayt kuralının değişmesi gerektiğini lisana getiriyor. Açıkçası ben de merakla bekliyorum. Birinci beklenti bu kuralın gol beklentisini artıracağı tarafında. Yeni kural atak oyuncusunun bedeninin bütün halinde önde olması durumunda ofsayt olması gerektiğini savunuyor. Bu tartışmaları bitirir mi? Hayır. ‘Vücut büsbütün farklı mı, değil mi?’ sorusu ortaya çıkacaktır.
“8 SANİYE KURALI BASKETBOLDAKİ ÜZERE OLMALI”
Kalecinin topu 6 saniyede topu elinde tutması kuralı da 8 saniye olarak değişecek ve oyun kornerle başlayacak. Bu kural hem ihmal edildi hem de suistimal edildi. Bu kural bir tek bize uygulandı. O kararı hiç tekrarlamadan sevgili hocamız da mesleğini noktaladı. Bu bahsin üzerine gidilmeli lakin sağlaması da tahminen basketboldaki üzere sayılarak yapılmalı.
“SARI KART CEZASINDA TARTIŞMALARIN ÖNÜNE GEÇİLMESİNİN ÇOK KOLAY BİR YOLU VAR”
4 sarı kart konusunu tavsiye etmiştim. Orada çok mantıklı bir şey var. Bugün bir derbi oynanacağı vakit öncesinde sarı kart hududundaki oyuncular sayılıyor. Şayet 4 sarı kart olmuş ise bu tartışmaların çok kolay bir önüne geçme yolu var. Cezayı önündeki 4 maç içerisinde hangi maçta çekeceğini oyuncu kend belirleyecek. Bu kimseyi zan altında bırakmayacak bir karar.
BİZE O CEZAYI VEREN HEYETLER ŞU AN GÜZEL İŞ YAPTIK DİYE ÖVÜNÜYORLARDIR”
Şampiyonlar Ligi maçından evvel cezalarımız açıklanmıştı. Schalke maçından evvel röportaja gittiğimde cezayı sordular ben de ‘İyi etmişler bu maçtan evvel açıklamışlar! Bir de Schalke’ye tebrik bildirisi gönderselerdi.’ demiştin. Bize bu cezayı veren şuralar şu an âlâ iş yaptık diye övünüyorlardır. TFF heyetleri kendilerine gönderilen sevkleri pahalandırmak durumunda kalmaz. Zira şuurlu mi, değil mi diye düşünüyorlar.
TURUNCU KART VE 5 DAKİKA CEZA
Sarı ile kırmızı kart ortasında kalan turuncu konumlar var mesela. O denli bir müdahalede bulunuyorki ben diyorum sarı, siz diyosunuz kırmızı. 5 dakika ceza verilebilir mesela.
TOPUN OYUNDA KALMA MÜDDETİNİ ARTIRMAK İÇİN TAVSİYELER
Oyuncu değişiklik sisteminde yenilenmeye gidilerek topun oyunda kalma müddeti daha da artabilir. Hepimizin niyeti topun oyunda kalma müddetini artırmak. Maç içerisinde sakatlıklardan sonra oyuna dönmek isteyen futbolcu olduğu yerden içeri girebilmeli. Futbolcu neden bu kadar yolu gidiyor. Buradan gideceğine, oradan girsin. Hakemler ortasında bağlantının bu kadar yüksek olduğu periyotta kartlar not olarak vakit kaybetmemek gerekiyor. Hakemin hala sarı ve kırmızı kartlar için oyununu durdurup not alması nedir Allah aşkına. Artık bunları aşmamız lazım. Benim bütün derdim akıcı bir oyununu oynanması. Şekilcilikten uzak kalmalıyız biraz.
“FUTBOL DEĞİŞİME AÇIK OLMALI”
Tacın ayakla atılması kararı vardı geçmişte. Lakin futbolun üslübuna uymadı. Denendi lakin kabul edilmedi. Bunlar da yapılabilir ve gerçek şeyler vermiyorsa size vazgeçebilirsiniz. Her şey üzere futbol da dinamik olmalı ve değişime açık olmalı.
“ŞAMPİYONLUK VE 5. YILDIZ GALATASARAY’IN HAKKI”
Galatasaray’da 50. yılımı doldurdum geçtiğimiz temmuz ayında. Fizikî olarak içinde bulunmadığım vakitlerde bile tek kulübe adanmış bir hayat. Bunlardan bağımsız olarak söylüyorum ki şampiyonluk ve 5. yıldız Galatasaray’ın hakkı. Arzum Galatasaray’ın şampiyonluğundan yana. Galatasaray topluluk olarak güçlü kalmalı ve etrafına güçlü bir duvar örmeli. Galatasaraylılar dönemin geri kalan kısmında bir ortada ve grubun etrafında tek bir beden olmalı. Benim bir Galatasaraylı olarak temennim budur.
FLORYA’DAN KONUŞURKEN DUYGUSALLAŞIYORUM”
Galatasaray özlenmez mi? Çalışmak ya da çalışmamak hiç değerli değil. 50 yılımız geçmiş lisana kolay. Florya ile ilgili konuşurken duygusallaşıyorum. Orası benim için bir spor tesisi değil. Orası benim için, milyonlarca Galatasaraylı için birçok kişinin konutu oldu. Kapısından içeri adım attığınızda sizi içine alan ve kendine has havası olan bir yer. Florya bir ruhtur ve Galatasaray’ı tanımlayan en hoş ögelerden birisidir. Kemerburgaz’da bu büyük bağın ve aile ortamının devam edeceğine inanıyorum.
“ARDA TURAN’A ‘SEN BENİ GEÇEBİLİRSİN’ DEDİM”
Arda Turan’ı teknik yönetici olarak görmekten çok memnun oluyorum. Çocuk yaşlarda tanıdığım, tüm mesleğine şahitlik ettiğim, sevdiğim birinin meslektaşım olmasından memnuniyet duyuyorum. Çok kıymetli teknik yöneticilerle çalıştı. Ona ben bir gün ‘Sen beni geçebilirsin, buna inanıyorum’ dedim. Geçen hafta Eyüpspor – Gaziantep FK maçını izlediğimde o kadar memnun oldum ki iki kulübeye de baktığımda. Arda da Selçuk İnan da güzel gidiyorlar. İnanıyorum ki teknik adam olarak iz bırakacaklar. Aktüeli takip eden, futbola sadık beşerler bunlar.
OSIMHEN SÖZLERİ
Galatasaray çok büyük santraforlarla çalıştı, Osimhen de bunlardan birisi. Galatasaray’la ortasında çok değerli bir bağ oluştu. Avrupa’nın en âlâ 9 numaralarından birisi. Kazanma azmiyle Galatasaray’a yakışıyor. Galatasaray Osimhen üzere oyuncuları kendi takımında bulundurma muhtaçlığı da var misyonu da var. Bundan sonra da bu türlü olacaktır sanırım. Icardi sayısı azalan nitelikli bir forvet. Hayranlıkla izlediğim çok özel bir forvet.
“FUTBOL BİR DURUM OYUNUDUR”
Ne 3’lü ne de 4’lü birinci kez oynanmıyor. Numaralar bir durum tespitidir. Lakin futbol o denli değildir, futbol bir durum oyunudur. Saha içinde saniyede bu numaralar değişiri. Problem oyun nasıl oynanıyor ve hangşi mentaliyle alana konuyor. Futbolu alanda oynarken sizin hazırladığınız grubun koyduğunuz mentaliteyi ne kadar uyguladığı kıymetlidir. Bunlar maç öncesi maçı anlatan kimselerin yaptığı söyleşilerdir. Bunları bu kadar büyütmeye gerek yok. Futbol bir anlayıştır. İdeolojinizin ne olduğu çok değerlidir. Ben antrenörlüğe başladımda dedim ki ‘Topun denetimi bende olmalı.’ Bir baskı bir pres ortaya koydum. Bunu bir mentalite olarak koydum ortaya ve hiç vazgeçmedim. Futbolda güzel defans yapmak büyük bir sanattır. Güzel hamle yapmak da büyük bir meziyet ister.
“BU İŞE BAŞLARKEN ‘PAS’ VE ‘PRES’ DEDİM”
1999-200 yılları ortasındaki oyun anlayışım Avrupa’da çok takdir görmüştür. Her teknik adamın bir tarzı ve anlayışı vardı. Ben de bu işe başlarken “pres ve pas” dedim. Birinci kere 4’lü oynadığımda bana demedikleri kalmadı. Lakin hayat böyledir ve inandığınızın gerisinden gitmeniz gerekir. Futbol teori oyunu değildir. Türkiye’de futbolda tahlil antrenörlüğünün başlamasına vesile oldum. Tahlil sayesinde artık antrenörlerin de mazeret üretmesi gerekmiyor.
“FUTBOL AKLIMI EMEKLİ ETMEYE NİYETİM YOK”
Ben buradayım, buradayım derken Türkiye’deyim. Nerede olursam olayım her vakit Türk futboluna katkı vermek için hazırım. Allah nasip kısmet ederse futbol aklımı emekli etmek üzere bir niyetim yok.”