Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’ndeki Halkbank Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen “Halkbank Üreten Bayanlar Müsabakası Ödül Töreni”ne katıldı.
“TÜRKİYE, BAYANLARIN HER DEVİRDE VARLIK GÖSTERDİĞİ ÇOK ÖZEL BİR TARİHE SAHİPTİR”
Erdoğan, buradaki konuşmasında, dünyanın kabuk değiştirdiği devirlerinin bulunduğunu, içinde yaşanılan çağın da bu türlü bir değişim ve dönüşüm çağı olduğunu anımsatarak, “Yeni bir gelecek yazılıyor ve ülkeler, insanlığın ortak geleceğini tasarlamak için yarışıyorlar. Bu yarışta, bayanların, ekonomik kalkınmada kıymetli aktörler olduğu ülkeler, ipi göğüslüyorlar. Türkiye, bayanların her periyotta, toplumsal ve kamusal alanda varlık gösterdiği, çok özel bir tarihe sahiptir. Türk bayanının teşebbüsçü ruhunun kökleri, 13. yüzyıla kadar uzanır. Anadolu’da bayanlar, teşkilatlanmış, toplumsal ve ekonomik hayata katılmış, ‘dünya bayan tarihinin’ parlayan yıldızları olmuşlardır.” tabirlerini kullandı.
“BULUNDUKLARI KESİME UYGUNLAŞTIRICI BİR TESİR YAPIYORLAR”
Kadınların hak arayışlarında, vatan savunmasında, toplumsal yaraları sarmada daima ön saflarda yer aldığını lisana getiren Erdoğan, “Biz, bayanlarımızın nasıl emsalsiz bir güç olduğunun farkında olan ve bu gerçeğe hürmet eden bir ülkeyiz. İktisattan endüstriye, spordan sanata, siyasetten akademiye, geldiğimiz her noktada bayanlarımızın alın teri var. Hükümetimiz, birinci günden bu yana, bayanların her alanda yücelmesi için örnek siyasetler geliştirmiştir. Bayan istihdamının artmasını teşvik etmiştir. TÜİK datalarına nazaran, 2014 yılında yüzde 26’larda olan bayan istihdam oranı, 2024 Aralık ayı prestijiyle, yüzde 31,6’ya yükselmiştir. 2028 yılında, bu oranı yüzde 36,2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. İnşallah bu amacı daima birlikte başaracağız.” kelamlarını sarf etti. Emine Erdoğan, bayan istihdamını artık bayan liderliğiyle birlikte düşünmek zorunda olduklarını, bugün dünyanın bayan liderliğinin ehemmiyetini tartıştığını, bu mevzu üzerine araştırmalar yaptığını söyledi. Liderliğin dönüştürücü bir güç olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir önderin vizyonu, kılcal damarlar üzere, tesir alanındaki her şeye nüfuz eder. Bayan liderliğinin, tüm dünyanın acil gereksinimi olan, muhakkak başlı karakteristik özellikleri vardır. Araştırmalar gösteriyor ki bayan önderlerin soyut hünerleri çok yüksek. Bağlantıda çok başarılılar, işbirliğine büyük kıymet veriyorlar. Barışçıl bir idare anlayışına sahipler ve etraf bahislerine karşı daha hassaslar. Yani, hangi alanda çalışırlarsa çalışsınlar, bulundukları dala güzelleştirici bir tesir yapıyorlar. İşte bu, bayan etkinliğidir. Bildiğiniz üzere, bayan liderliğinin özünde girişimcilik vardır. Teşebbüsçü dediğimizde aklımıza, zekası ve sezgileriyle öne çıkan beşerler geliyor. Onlar, mevcut bir eksiği görüyor, ihtiyaçları belirliyor ve hayata yenilik katıyorlar. Ülkemiz, tüm bölgeleriyle, girişimcilik için son derece güçlü bir potansiyel barındırıyor. Özellikle, lokal kapasite ve birikimin, global rekabette kullanılması için, bayan girişimcilerin kıymetli mahallî aktörler olduğunu unutmayalım. Bayan girişimcilerimizin önündeki mahzurları ne kadar kaldırırsak, bölgesel kalkınmada o kadar yol alırız. Bize düşen, daima birlikte Türkiye Yüzyılı’nın tarihini yazarken, kalemimizi, bu bilgi ve birikimin mürekkebiyle doldurmaktır.”
“İŞ VE AİLE, BAYANLARIN, ORTASINDA SEÇİM YAPMASI GEREKEN BİR YOL AYRIMI OLMAMALI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan ettiğini hatırlatan Emine Erdoğan, “Aile, toplumumuzun ruhu ve lokomotifidir. Dirayetli, ferasetli ve kuvvetli bir toplum oluşumuzun temelinde, sağlam kökleri olan aile kurumumuz vardır. ‘Aile Yılı’nın, iş dünyası için de değerli bir hatırlatıcı olmasını temenni ediyorum. Ne yazık ki bayanların bazen, iş ve aile sorumluluklarına yetişmek için çırpındıklarını görüyoruz. Bu durum, bayanlarda gerilime, kendine güvensizliğe, hiçbir şeye yetememe hissine, mutsuzluğa ve depresyona neden olabiliyor. Hayat kaliteleri düştüğü üzere, zihinsel ve manevi yorgunluk yaşıyorlar. Daha büyük ölçekte, aile ve toplum hayatı olumsuz etkileniyor. İş ve aile, bayanların, ortasında seçim yapması gereken bir yol ayrımı olmamalı. Bu çatışmayı ortadan kaldıracak, aile hayatını koruma edecek uygulamaların sayısını, kesinlikle artırmalıyız.” görüşünü paylaştı. Dünyanın her yerinde bayanların erkekler için tasarlanmış, rekabetçi bir iş ortamında tutunabilmek için güçlü gayretler verdiğini lisana getiren Erdoğan, meğer hükümetin bu hususta kıymetli ve düzgünleştirici adımlar attığını, bayanların, bayan kimliklerini koruyabildikleri çalışma hayatının, ne kadar değerli olduğunun altını çizdiğini belirtti.
“DÜNYANIN SORUN ALANLARI, BAYANLARIN GETİRECEĞİ YENİ TAHLİLLERİ BEKLİYOR”
Emine Erdoğan, cinsiyet adaletine vurgu yapılıp bayanların lehine birçok uygulamanın hayata geçtiğini belirterek, şunları kaydetti: “Burada hepsini tek tek saymak, elbette mümkün değil. Lakin, süt müsaadeleri, kreş dayanağı, yarı vakitli çalışma üzere düzenlemelerin ortak emeli, iş ve aile hayatı ortasında bir ahenk yaratmaktır. Umarım bu örnekler, tüm dallarda yaygınlaşır. İş yerlerinin, kültürel kodlarımızı temel alan çalışma modelleri oluşturması, bayanların önündeki pürüzleri kaldırmada kuşkusuz çok değerli. Bununla bir arada, dünyanın, bilgi ve irtibat teknolojilerinde geldiği ileri seviyeyi de, bir fırsat olarak görmeliyiz. Fizikî yer koşulunu ortadan kaldıran teknolojik imkanları, bayanların iş hayatına iştirakini kolaylaştırmada, kesinlikle kullanmalıyız. Unutmayalım ki Türkiye, kendi reçetelerini yazabilen, kendi formüllerini ve tahlillerini geliştirebilen, güçlü bir ülkedir.”
Değerli projeleriyle yarışa katılan iştirakçilere özel olarak teşekkür eden Erdoğan, “Sizler, bilgi ve marifetlerinizle hepimizi heyecanlandırdınız. Düzgünlük dolu fikirlerinizle, bayan potansiyelinin doruklarını gösterdiniz. Bayanların insani ilerlemeye olan büyük katkısını bir defa daha ispat ettiniz. Benim için hepiniz birer kazanansınız. Lütfen, deneyimlerinizi sizinle birebir yolda yürümek isteyen tüm bayanlara ve gençlere aktarın. Zira, dünyanın sorun alanları, bayanların getireceği yeni tahlilleri bekliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile birlikte, bayanları merkezine alan ortak projelerin sayısının da artmasını dilediğimi belirtmek istiyorum.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
