(İSTANBUL) DİSK, Genel İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un gözaltına alınmasını protesto hedefiyle Beşiktaş’ta açıklama yaptı. Açıklamada, “Biz biliyoruz ki bu hukuksuz aksiyonun amacı asgari fiyat sürecine girerken DİSK’in sesini kısmaktır. DİSK haksızlığa ve hukuksuzluğa hiçbir vakit teslim olmadı ve asla teslim olmayacaktır” denildi.
DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ve Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy’un gözaltına alınması nedeniyle Beşiktaş’taki Genel Merkez binası önünde açıklama yaptı.
Genel Merkez binasına asılan “Hukuksuzluğa boyun eğmeyiz! Sendikacılık hata değildir!”‘ yazılı pankartın önünde toplanan sendika üyeleri, Remzi Çalışkan ile Kemal Göksoy’un gözaltına alınmasını protesto etti. Sendika üyeleri ismine açıklamayı DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu yaptı.
“Haksızlığa ve hukuksuzluğa asla teslim olmadık, olmayacağız. Genel Lider yardımcımız ve bölge temsilcimizin, adresi aşikarken ve çağrıldıklarında rahatlıkla gidip söz verebilecekken sabahın erken saatlerinde mesken baskınlarıyla gözaltına alınmaları hiçbir hukuksal münasebetle açıklanamaz” diyen Arslanoğlu, şunları söyledi:
“Ülkemiz gitgide demokratik hukuk devleti prensiplerinden uzaklaşmakta, haksız ve hukuksuz uygulamalar artmakta. Remzi ve Kemal liderlerin gözaltına alınması da personel sınıfı mücadelesine yönelen bir müdahale ve toplumu sindirme, bölerek parçalayarak yönetme siyasetlerinin bir uzantısıdır. Bu ve gibisi operasyonları yapanlar soyut bir ‘terör’ tarifinin gerisine saklanarak her türlü itiraza karşı gözdağı vermeyi ve başta personel sınıfını ve toplumu bölerek parçalayarak yönetmeyi hedeflemektedir.
Tabii ki bu operasyonları yapanlar, milyonları açlık sonunun altında minimum fiyata mahkum etmek, kıdem tazminatına el uzatmak, süratle artan gelir ve vergi adaletsizliğine karşı işyerlerinden meydanlara sesini yükseltenleri susturmak; çalışanların birliğini bölmek, parçalamak için yaptıklarını söylemeyecekler. Elbette ki, bu hareketlerini kendilerince ‘meşru’ göstermek için öyküler uyduracaklar. Sendikal faaliyetlerden cürüm üretmeye çalışacaklar. Ancak bilinmelidir ki biz bu masallara inanmıyoruz.
İşçi sınıfının hakları ve insanca hayat şartlarının sağlanması için gayrete adamış oldukları yaşamlarında demokrasi, adalet, eşitlik talebi dışında kelam kurmamış; çabasını bu kıymetler etrafında sürdürmüş, onurlu yoldaşlarımızdan bizim zerre kuşkumuz yok ve bu süreci hepimize yönelik bir saldırı olarak görüyoruz.
Ve daha da değerlisi neden atağa uğradığımızı çok yeterli biliyoruz. Biz biliyoruz ki bu hukuksuz aksiyonun amacı asgari fiyat sürecine girerken DİSK’in sesini kısmaktır. Biz biliyoruz ki bu adaletsizliğin amacı gelirde ve vergide adaletsizliğin sürmesi, fakirden alıp zengine kaynak aktaran bu sistemin çarklarının dönmesidir.
Biz biliyoruz ki bu hukuksuzluğun nedeni bizlerin ‘demokrasi personelin ekmeğidir’ diyerek demokrasiye sahip çıkmamızdır, Remzi Başkan’ın sözüyle emek uğraşı ile demokrasi çabasının birbirinden ayrılamayacağına dair ortak bilincimizdir. Bugün Remzi Lider ve Kemal Lider bir gece yarısı baskınıyla gözaltına alındı ise bunun sebebi Gelirde Adalet için, Vergide Adalet için ‘Ülkede Adalet’ olması gerektiğini çalışanlara anlatmamız ve personel sınıfının hak, hukuk, adalet uğraşını yükseltmemizdir.”
“Demokrasinin son kırıntılarını da ortadan kaldırmayı hedefleyen…”
DİSK’in tarihi çabasından örnekler anlatan Arslanoğlu, şöyle devam etti:
“Demokrasinin son kırıntılarını da ortadan kaldırmayı hedefleyen, tüm istikrar denetleme mekanizmalarını ve güçler ayrılığını yok eden, hukukun üstünlüğü ilkesini yok sayarak yargıyı siyasallaştıran Başkanlık rejiminin emeğe zararlı olduğunu tabir edip çalışanların bu rejime hayır demesi, bu rejimi değiştirmesi gerektiğini söylediğimiz için amaç alındık. Kayyumlara karşı sessiz kalmadığımız, sandıkla gelenin sandıkla gitmesi gerektiğini tabir ettiğimiz, halkın iradesinin üzerinde hiçbir irade tanımadığımız için amaç alındık. Kısacası bugün dört duvar ortasında hapsedilmek istenen Liderlerimiz şahsında ‘Emeğin Türkiyesi’ gayretimizdir.
“DİSK’i susturmaya çalışanlar çok oldu”
Haksızlıkla, hukuksuzlukla DİSK’i teslim alacağını sananları uyarıyoruz. Bu yol ve prosedürlerle DİSK’i susturmaya çalışanlar çok oldu. Hepsinin akıbeti ortada ancak DİSK yoluna devam ediyor. Tarihten ders alırlar mı diye hatırlatalım. Kurucu Genel Liderimiz Kemal Türkler ve 131 DİSK yöneticisi ve temsilcisi 15-16 Haziran büyük personel direnişinden sonra gözaltına alındı, yargılandı ama DİSK yoluna devam etti. DİSK yöneticileri ve işyeri temsilerimiz Eylül 1976’da DGM direnişi nedeniyle tekrar gözaltılar yargılamalar yaşadılar, DİSK yoluna devam etti. Tekrar büyük personel başkanı Abdullah Baştürk 1961’de çalışanları kışkırttığı iddiası ile 61 gün tutuklu kaldı. DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk ve DİSK yöneticilerinin bir kısmı 1 Mayıs 1979 öncesinde gözaltına alındılar. DİSK yoluna devam etti.
12 Eylül 1980 askeri darbesinde DİSK’in kapısına kilit vuruldu; Genel Liderimiz Abdullah Baştürk ve yüzlerce DİSK yöneticisi 106 gün gözaltında kaldılar. 78 DİSK yöneticisi idamla yargılandı. Yaklaşık 4 yıl mahpus yattılar. Sonuç, DİSK yoluna devam etti. Dün gözaltı bilgisini aldığımızda ilan ettik. Hukuksuzluğa boyun eğmeyiz. Bugün DİSK üzerine hesaplar yapanlar bilsinler ki; biz 12 Eylül mahkemelerinde boyun eğmedik. Genel Liderimiz Abdullah Baştürk ne diyordu cunta mahkemesinde DİSK’i savunurken, ‘eğer hatamız soygunculuğa, sömürü ve baskıya, kaçakçılığa karşı olmak, yüksek fiyat, ikramiye ve kıdem tazminatı elde etmek, emperyalizme ve faşizme karşı çıkmak ve Anayasa’yı savunmak ise bu suçları kabul ediyorum.’
“DİSK haksızlığa ve hukuksuzluğa hiçbir vakit teslim olmadı ve asla teslim olmayacaktır”
Mahkeme Abdullah Baştürk’ü ve arkadaşlarını idamla yargıladığında ne demişti Baştürk, ‘Siz lakin benim ceketimi asarsınız.’ Biz DİSK’liler ardında duramayacağımız, gizleyeceğimiz hiçbir şey yapmayız, yaptığımız her şeyi de işte bu türlü savunuruz. O nedenle bizi baskıyla, hukuksuzlukla, zorbalıkla susturmaya çalışanlar, sendikal faaliyetlerden cürüm üretmeye çalışanlar tarihten silindi lakin biz buradayız ve DİSK yoluna devam ediyor. DİSK birçok fırtınalardan, emekçi sınıfının berrak sınıf şuurunun pusulasıyla çıkmıştır ve çıkmaya devam edecektir. Başkanlarımızı evlerini basıp gözaltına alarak, mesnetsiz suçlamalar yönelterek bizi teslim almayı hesap eden varsa buradan ilan ediyoruz. Tarihe bakın ve ders alın. Remzi Çalışkan ve Kemal Göksoy başkanlarımızı hemen hür bırakın. Artık anlaşılması gerekir ki DİSK haksızlığa ve hukuksuzluğa hiçbir vakit teslim olmadı ve asla teslim olmayacaktır.”