Medicana Zincirlikuyu Hastanesi Beslenme ve Diyet Kısmından Diyetisyen Semahat Burcu Sel, bağışıklık sistemini güçlendiren besinleri sıraladı.
Medicana Sıhhat Kümesinden yapılan açıklamaya nazaran, kâfi ölçüde zerzevat, meyve, tam tahıllar, protein ve sağlıklı yağlar içeren istikrarlı bir diyetin bağışıklık sistemini güçlendirdiği biliniyor. Güç alımının karşılanması için güç yoğunluğu yüksek olan protein, posa, vitamin ve minerallerden güçlü bir beslenme uygulanmalı. Su tüketimi, kayıplar nedeniyle günlük asgarî 1,5-3 litre civarında olmalı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Diyetisyen Semahat Burcu Sel, C vitamini, çinko ve antioksidan içeren besinlerin çokça tüketilmesi gerektiğini belirterek, kâfi ve kaliteli bir uykunun bağışıklık sistemini desteklediğini aktardı.
Yetişkinlerin çoklukla 7-9 saat uykuya muhtaçlığı olduğuna dikkati çeken Sel, “Orta seviyede tertipli antrenman, bağışıklık sistemini güçlendirir ve beden direncini artırır. Gerilim ise bağışıklık sistemini zayıflatabilmektedir. Yoga, nefes antrenmanları yahut hobilerle gerilimi yönetmek bağışıklık sistemini korur. Su, bedenin detoksifikasyon süreçlerini dayanaklar ve bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olur.” tabirlerini kullandı.
Her insanın 1,5-3 litre aralığında su tüketmesi gerektiğini kaydeden Sel, elleri sık sık yıkamanın hastalıklara yol açabilecek mikroplardan korunmaya yardımcı olacağı bilgisini paylaştı.
Bağışıklığı güçlendirmek için dayanak sağlayacak birtakım besin ve bitkiler hakkında bilgi veren Sel, bunlardan birinin de zencefil olduğunu aktardı.
Solunum yollarını açıcı, sindirimi düzenleyici, toksin atıcı, gaz söktürücü ve antiseptik özellikleri bulunduğunun altını çizen Sel, zencefilin çorbalarda, taze olarak zerzevat yemeklerinde ve salatalarda kullanılabileceğini bildirdi.
Omega-3 yağ asitlerinin de kıymetine değinen Sel, bağışıklık, beyin ve hudut sistemi, psikoloji, kalp damar sıhhati için olmazsa olmaz bir besin ögesi olduğunu, balık mevsiminin başlaması ile haftada 2 gün balık tüketilebilmesinin kıymetli olduğunu kaydetti.
Çiğ fındık, ceviz, badem üzere yağlı tohumların da magnezyum, E vitamini, Omega-3, çinko içeriği sebebiyle bağışıklık sistemini güçlendirdiğini vurgulayan Sel, öbür bitki ve besinleri şöyle sıraladı:
“Oolong çayının antioksidan tesiri çok daha fazladır zira siyah çay ve yeşil çayın birleşimidir. Rooibus çayının da antioksidan oranı yüksektir ve çocuklar için itimatla kullanılabilir. Ekinezya, üst teneffüs yolu enfeksiyonlarından kollayıcı ve tedavide yardımcıdır. Bağışıklık sisteminin aktifliğini dayanaklar. Son yayınlanan çalışmalara nazaran ekinezya eserleri, hem soğuk algınlığına yol açan uçuk virüslerini öldürmekte hem de virüslerin yol açtığı iltihap etkenlerinin ölçüsünü denetim ederek boğaz ve akciğerlerdeki iltihabın yol açtığı hasarı engellemektedir.
Beta-glukan, hem bağırsak sıhhati hem bağışıklık için kuvvetli tesirler gösterir. Yulaf ve ekmek mayasında bulunur. Yulaf kolesterol ve kan basıncını düşürür, glisemik indeksi düşük olduğu için kan şekeri için de uygun bir karbonhidrattır. Kahvaltıda, orta öğünlerde yahut kurabiyelerde kullanılabilir. Ginseng, yorgunluk, bitkinlik üzere durumlarda beden direncini arttırır, bağışıklık sistemini takviyeler, bağışıklık sistemini düzenler. Şeker hastası olmayan şahıslarda yemek sonrası kullanıldığında kan şekerinin yükselmesini önler. Kan sulandırıcı, kan basıncını ve kan şekerini düzenleyici, hudut sistemini dengeleyici tesirleri bilimsel olarak ortaya konulmuştur.”