FENERBAHÇE Başkanı Ali Koç, “Biz 25 yıldır problem yaşıyoruz. Son 10 yılın ve son 5 yılın tablosuna bakın. Bu devirde Fenerbahçe’nin 1 şampiyonluğu bile olmaması hayatın olağan akışına karşıttır. Bunu bahta falan bağlayamazsınız. 25 yıldır bu işle gayret ediyoruz. Bu yapı topluluğun yazgılarıyla oynuyor. En çok bize ziyan veriyor. Toplumumuzun hudut uçlarıyla, Türk futbolunun yazgısıyla oynuyor. Bizim yaşadıklarımızı dünyada bir kulüp yaşasa ayakta bile durması mümkün değil” dedi.
Fenerbahçe Kasım Ayı Olağan Divan Kurulu, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, toplantının sonunda kürsüye çıkarak açıklamalarda bulundu. Kelamlarına Trabzon spor ile deplasmanda oynayacakları maç hakkında konuşarak başlayan Lider Ali Koç, “Trabzon’da kadromuzun yolu açık, talihi bol olsun. İki kulüp de temasta, geçen sene yaşananların tekrarlanmayacağından eminiz. Hak eden kazansın lakin inşallah biz kazanırız” sözlerini kullandı.
‘EN BÜYÜK MESELEMİZ FUTBOL ŞUBESİNDE İSTİKRAR YAKALAYAMAMAMIZDIR’
Teknik yönetici Jose Mourinho’nun gaye haline getirilmesine reaksiyon gösteren Ali Koç, “Bizim en büyük sıkıntımız çok uzun yıllardır futbol şubesinde istikrar yakalayamamamızdır. Bizim de bizden evvelki idarenin de sorumluluğu, kusurları aşikardır. Bir öbür öge ise teknik yöneticilerimize gereksinim olduğu süreyi, sabrı taşımayan topluluğumuzun sabırsızlığı da hisse sahibidir. İdare konseyimiz bu sabırsızlığı, toleranssızlığı kırabilmek için dünya tarihinin en başarılı, en başarılı teknik yöneticilerinden biri olan Jose Mourinho’yu kazandırmıştır. Güzel de bir takım kurduğumuzu düşünüyorum. Hatta bir nebze olsun, ayağımızı yorganımıza nazaran uzatmadık. Bu sefer daha da riskler alarak mühendislik yaptık. Takımımız derin, alternatifli. Spor basınımız Mourinho’yu amaç haline getirmiştir. Bir kısım taraftarımız bu algı operasyonunda bunlara kanarak etkilenmiş. Hocamızı da 9’uncu haftada atağa uğrattılar. Topluluk psikolojisini bir az evvel bir üyemiz yelkenleri indirmiş, şampiyonluğun gittiği söz etmiştir. Ben kendisine kızmıyorum ancak topluluğumuz bu psikoloji haline sokulmuştur. Her demeciyle Fenerbahçe’yi yaşatılan haksızlıkları dünya basının manşetlerine taşıyan, İstanbul’daki her anını ekibimizin daha düzgün bir düzey yükseltmek için harcayan, sevgiyi, saygıyı sonuna kadar hak eden hocamız vardır. Bizim kendisiyle ilgili hayallerimiz ve planlarımız uzun vadelidir. Ekibine, oyuncularına ve rakiplerine odaklanması bizim en büyük önceliğimiz. Böylelikle istikrarı yakalayarak başarıyı elde edeceğimizi düşünüyorum. Tek beklentimiz topluluğumuzun uyanması ve sahiplenmesi. Benim sizden ricam idaresiyle sorunu olanlar gelip bizi burada eleştirsinler. Varsa bir probleminiz bunun cezasını çubuklu formayı giyen atletlerimizle bunun hesabını kesmeyin. Hesabını bizden kesin” formunda konuştu.
‘EN BÜYÜK MUVAFFAKİYET KİMSEYE MUHTAÇ OLMAMAKTIR’
Kendileri için en büyük muvaffakiyetin kimseye muhtaç olmamak olduğunu aktaran Ali Koç, “Bir dileğim olsaydı; Fenerbahçe’nin bizi anlamasını, nelerle boğuştuğumuzu görmesini dilerdim. Her şey açıkken, gözler önündeyken, tekrar tekrar anlattığımız halde anlaşılamamanın acısını derinden yaşıyoruz. ya biz yaşadıklarımızı hakkıyla anlatamıyoruz ya da diğerlerinin masalları bizim gerçeklerimizi yutuyor demektir. Bizim topluluğumuzu uyutuyor demektir. Tahminen de sizi uyutmak için, bilhassa genç taraftarlarımızı harekete geçirip, onları bize maksat almaları için tahminen de Fenerbahçeli görünüp Fenerbahçeli siteler bile kurulmuş olabilir. Biz bunun acısını çekiyoruz. Vakit içerisinde Fenerbahçe’nin taviz vermeden, bedellerine sıkı sıkı sahip çıkıp, futbolda muvaffakiyet sağlamasa da, sadece muvaffakiyet için gerçek bildiklerinden sapmayıp, biraz sonra anlatacağım yapı ile uğraş edip bu yapı çökertildiği vakit yalnızca Fenerbahçe değil, ülkemizin ne kadar yarar sağlayacağınızı göreceksiniz. Tüm zorluklara ve pürüzlere karşın Fenerbahçe ve Fenerbahçeliler için elimizden gelenin en uygununu yapmak için çalışıyoruz. Çalışmalarımıza istikamet veren pusula tek bir istikameti işaret ediyor. O da Fenerbahçe’nin özgürlüğü ve ekonomik bağımsızlığıdır. Bizim için en büyük muvaffakiyet kimseye muhtaç olmamasıdır. Bunun ne kadar değerli olduğu herkes tarafından görülecektir” kelamlarını sarf etti.
‘ADALETİN HERKESE EŞİT OLMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ’
Adaletin herkes için eşit olması gerektiğini söyleyen Lider Koç, “Göztepe maçında feci bir olay yaşandı. Biz orada ortamı yatıştırmaya giderken kalleşçe bize sırtımızdan saldırdı. Daha fazla ayrıntıya girmeyeceğim. Geçen hafta Galatasaray – Beşiktaş maçı oynandı. Bir muhabire tokat atan kişi apar topar tutuklandı. Yanlış bir yere çekilmesin. Biz adaletin herkese eşit olması gerektiğini düşünen bir topluluğuz. Neden adil bir muamele görmediğimizi sorgulamak bizim topluluğumuza karşı sorumluluğumuzdur. Beşiktaş Başkanı ile dalga geçen kelamda medya mensubu olan, ancak tweetlerine baktığınız vakit holigan bir taraftar profili çizen, maça geldiği vakit alkollü olduğu emniyet tarafından tespit edilen şahsa bakanlarımız geçmiş olsun ve peşindeyiz diyorlar. Fenerbahçe Lideri’ne yapılan saldırıyı görmezden gelebiliyorlar. Bu adil midir? Biz kamu kurumuymuş üzere pek çok kulüple rekabet halindeyiz. Biz kapalı spor salonumuzu yaparız, stadımızı inşa ederiz. Diğerlerine statlar yapılır lakin biz 2 misli yıllık kira öderiz. Her yıl vergimizi kuruşu kuruşuna öderken, rakibimizin vergi borçları affedilir. En küçük puan kaybında saldıranlar bu durumu gündeme getirir mi? Biz gelirlerimizi artırırken biz rakibimiz yasa dışı bahis sitesini haber sitesi üzere gösterip kaynak yaratırken kimsenin gereğince ses çıkarmaması adil midir?” kelamlarını kullandı.
‘YABANCI HAKEMLERİN DÜRÜSTLÜĞÜNE Mİ BAĞLAMAK LAZIM?’
2023-24 sezonundaki lig yarışında adil olmayan durumlar olduğunun altını çizen Ali Koç, “Geçen yıl nefes nefese devam eden şampiyonluk yarışında biz 5 kırmızı kart görürken Galatasaray’ın 1 kırmızı kart görmesi adil midir? Onu da kulübede görüyor. Birebir kadro Avrupa’da 5 maçta 5 kırmızı kart görüyor. Bu bir tesadüf müdür, yoksa yabancı hakemlerin dürüstlüğüne mi bağlamak lazım. Onlar 65 sarı kart görmüş biz 88 görmüşüz. Bu sene birinci 9 haftada da benzeri tablo çıkmaya başladı. Yeni TFF idaresinin vakte gereksinimi olduğunu kabul ediyoruz” dedi.
‘YAŞADIKLARIMIZI DÜNYADA BİR KULÜP YAŞASA AYAKTA BİLE DURMASI MÜMKÜN DEĞİL’
Kendilerine karşı yapılan kusurlardan ve uzun müddettir bahsettiği yapıyla ilgili ayrıntılar veren Ali Koç, “Biz 25 yıldır sorun yaşıyoruz. Son 10 yılın ve son 5 yılın tablosuna bakın. Bu periyotta Fenerbahçe’nin 1 şampiyonluğu bile olmaması hayatın olağan akışına terstir. Bunu talihe falan bağlayamazsınız. 25 yıldır bu işle uğraş ediyoruz. Bu yapı topluluğun yazgılarıyla oynuyor. En çok bize ziyan veriyor. Toplumumuzun hudut uçlarıyla, Türk futbolunun mukadderatıyla oynuyor. Bizim yaşadıklarımızı dünyada bir kulüp yaşasa ayakta bile durması mümkün değil. Bununla övünüp, gurur mu duysak yoksa halimize mi üzülsek. 99 puan alıyoruz, 6 derbinin 4’ünü kazanıyoruz, deplasmanda 1 beraberliğimiz var. Yeniden şampiyon olamıyoruz. Tıpkı hakemler bir şey olmamış üzere maçlara veriliyorsa yapı budur. Yıllarca hafızalardan silinmeyecek hakem kusurları bir grubun aleyhine gerçekleşiyorsa yapı budur. Saha içerisinde açık, bariz kollamalar yapılıyorsa yapı budur. Bir derbide 6 sarı kart, 2 kırmızı kart olacak olay yaşanıyorsa yapı budur. Bir teknik yönetici hakemleri saha içerisinde tehdit ederken bu raporlara girmiyorsa yapı budur. Bu gözlemcileri, temsilcileri istedikleri halde kullanabileceğini yeterli bilen, kullanabilecekleri şahısları bu vazifelere yerleştiren, uzun yıllardır akrabalık, arkadaşlık unsurlarını kullananlar oluyorsa yapı budur. Hakemlerin kararlarını etkilemek için VAR’a imajları manipülatif formda göndererek, hakemleri tuzak kurulmasına karşın kimse kılını kıpırdatmıyorsa yapı budur. Bu yapıya çomak sokulunca malum bireyler ayaklanıyorsa yapı budur. Bu konuşmayı öfkeyle dinleyenler, yeri geldiğinde içlerine kaygı düşenler işte yapının modülü bunlardır. Yasa dışı işler yapılırken göz yumuluyorsa, sahip çıkıyorsa, evraklar kapanıyorsa yapı budur. Bunlar bilinirken kim bu yapı açıkla diyorsalar yapı budur. TFF seçimlerinde açık ve net formda anlattım. Haksız rekabet yalnızca saha içinde değil saha dışında da yaşanıyor diye. En hoş örnekleri bu dönem. Karaborsa bilet… Bu iş gerçektir. Bu mevzu kendi içlerinden çıktı. Vahim bir olay. Liderleri savcılığa başvurduk dedi. Artık söylediklerinin gerçeklik dışı olmasının ağır bastığı bir liderden bahsediyoruz. Her vakit olduğu üzere çelişkili sözler, hareketlerle süreci kurtarma peşindeler. Biz sonuna kadar üstüne gideceğiz. İhbar hakkımızı kullandık. Bunu gündemde tutun yoksa bunu da kapatacaklar. İnceleme başlattılar ve bunu kulübümüze bildirdiler. Devletimiz devletliğini mi gösterecek yoksa bu mevzuyu ört pas mı edecek? Bu oluşum büsbütün illegal” sözlerini kullandı.
Zaman vakit Galatasaray ile birebir oyuncuya talip olduklarını ve bu süreçte yaşananları aktaran Ali Koç, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Yeri geliyor tıpkı oyuncuya gidiyoruz. Pazarlıklar ilerleyince teklif yapıyoruz. Bir oyuncuda biz 7 milyon 500 bin Euro’da masadan kalkıyoruz. Bir öbür kulüp KAP’a 4 milyon 350 bin Euro’ya anlaştığını açıklıyor. Bir tane yönetici çıkıyor menajerlik fiyatı hariç 7-8 milyon Euro diyor. Bu eski TFF ile oluyor. Bizim hiç bunu gündeme getirmeden bunun sorulması lazım. Bunun üzere 5-6 tane futbolcu var. Belge kuvvetli, hepsi çıkacak. Açıklanan rakamalar ortasında büyük fark var. Konut dendi, imaj hakkı dendi, sponsorluk dendi. Harcama limitleri var. Biz bütün kadroyu, hocayı harcama limitine sokmak için hesap yapıyoruz. İngiltere’de imaj hakkı da yapabilirsin, sponsor da yapabilirsin. Hepsi bir kontratta yazıyor. Biz bunlarla boğuşurken bir de kendi içimizde boğuşmakla vaktimizi harcıyoruz.”
‘TÜNELİN SONUNDA IŞIĞI GÖRÜYORUZ’
Mehmet Büyükekşi idaresinde TFF’den bahseden ve Türk futbolunda yeterli şeyler olacağını söyleyen Lider Koç, “Yapıdan bahsettim. Her platformda gündeme getirdik. TFF eski başkanı Büyükekşi’nin yönetim anlayışı Türk futbolundaki sıkıntıları çözmek yerine kaosu net bir halde daha da büyüttü. Aslında kelam konusu yapının devam ettirilmesinde ta kendisi ve takımıydı. Siz 2 Nisan’daki kongreyi kimi kongre üyeleri küçümsüyor, hayal kırıklığı olarak görüyorlar. Bu bir seyahat. 25 yıldır buraya gelmiş bir yapıyı bir adımla çözmek mümkün değildir. Devireceğiz dedik, devirdik mi? Evet. Tahminen Fenerbahçe kendi başına değil. Türkiye Futbol Federasyonu’nun o günkü yönetim kurulu yüzde bir milyon kazanacağına inandığı, oluşan doğal bir ittifakla devirdik. İnsanların başına tak etmişti. Özgür sözlerin gasp edilmesi, demokratik pahaların erozyona uğraması, şantajla, mükafatla oylarının yönlendirilmesi beşerler bıkmıştı. Onun için tünelin sonunda ışığı görüyoruz, uygun şeyler olacak. Biz de kazanacaklarını bekliyorduk ben o konuşmayı yaparken fakat biz öbürleri üzere ekmeğimizin peşinde değiliz. Biz hakkımızın peşindeyiz, adil rekabetin peşindeyiz ve Cumhuriyet’imizin prensiplerinin peşindeyiz. Bunlardan da hiçbir vakit taviz vermeyiz. Burası Türkiye, ne kadar haklı olsanız da haklılığınız anlaşılsa dahi, mağduriyetlerin giderilmesi, meselelerin çözülmesi her vakit uzun mühlet almıştır” biçiminde konuştu.