(TRABZON) – Ortahisar Belediyesi’nin düzenlediği “Kırsalda Üretim ve İstihdam Temelli Kalkınma Çalıştayı”nın ikinci gününde, dört başka kurulda ilçede üretimin nasıl artırılabileceği sorusuna karşılık arandı.
Ortahisar Belediyesi tarafından başlatılan üretim seferberliği kapsamında “İnsanları doğduğu topraklarda doyurmak” temasıyla düzenlenen “Kırsalda Üretim ve İstihdam Temelli Kalkınma Çalıştayı” devam ediyor. Çalıştayın ikinci gününde dört farklı kurul oluşturularak, “Ortahisar’da üretimin nasıl artırılabileceği” başlığı altında çeşitli sorular ve hususlar ele alındı.
Prof. Dr. Gülçubuk, yerel idareler ve kırsal kalkınmayı anlattı
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım İktisadı Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, lokal idareler ve kırsal kalkınma konusunda bilgi verdi. Prof. Dr. Gülçubuk, yerel idarelerin birinci olarak içme suyu sıkıntısını çözmesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye iktisadının yanlış bir usulle düzeltilmeye çalışıldığı değerlendirmesinde bulunan Prof. Dr. Gülçubuk, şöyle konuştu:
“Göç siyasetlerini daha fazla konuşmalıyız”
“Önümüzde iklim değişikliği üzere büyük bir sorun var ve iklim değişikliği konusu Avrupa ülkeleri tarafından domine ediliyor. 2045 yılına kadar dünyada 260 milyon nüfus iklim değişikliği nedeniyle göç edecek ve bunun 100 milyonu ülkemizden geçecek. 15 milyonunun ise ülkemizde kalacağı öngörülüyor. Bu nedenle göç siyasetleri artık çok daha fazla konuşulmalı. Yoksa soframızdaki ortaklarla birlikte daha fazla hengame vereceğiz. Besin ve su kıtlığı yaşanacak. Türkiye de 2040 yılında su kıtlığı yaşayacak 33 ülkeden birisi. Bu doğrultuda ziraî üretimde de değişiklikler olacak. Ayrıyeten tarım eserlerine talep ve bu eserlerin tüketimi birebir süratle devam ederse, 2050 yılında 320 milyon ila 850 milyon hektar kadar ekilebilir tarım yerine gereksinim duyulacak.”
Belediyelerin bir aile tarafından yönetilen, yüklü olarak ailesel işgücüne dayalı tarım ve hayvancılık uygulamalarının yer aldığı “aile çiftçiliği” uygulamasını kalkınma planlarına alması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, şöyle devam etti:
“Belediyeler aile çiftçiliği uygulamasını kalkınma planlarını almalı”
“Kırsaldan kente göçlerin önlenmesi için, kırsaldaki ve kentlerdeki eğitim imkanlarının da birbirine yakın olması gerekir. OECD tarafından yapılan bir araştırmada, kır ve kent ortasındaki eğitim imkanı farkı dünyada 30, Türkiye’de ise 82’dir. 82, iki buçuk yıllık bir eğitime denk geliyor. Bu şu demektir; şu anda Trabzon’un bir köyünde 4. sınıfta okuyan bir ilkokul öğrencisinin bilgisi Ortahisar’ın merkezinde 2’nci sınıfta okuyan bir çocuğun bilgisiyle birebir. Biz bunu gidermediğimiz sürece kır kent ortasındaki bu makası daraltamayız.”
Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu ise iştirakçilere tarım siyasetleri hakkında bilgi verdi. Türkiye’nin 80’li yıllardan beri neoliberal siyasetlerden etkilendiğini belirten Doç. Dr. Gaytancıoğlu, şunları kaydetti:
“Türkiye’de devlet tüm tarım piyasalarından çekildi”
“Dünyada besin fiyatları düşerken Türkiye’de yükseliyor. Neden? Zira Cumhuriyetin kurduğu şeker fabrikaları, et kombinaları, süt fabrikaları yok, köy enstitüleri yok, köydeki okullar yok. Birçok şey yabancı şirketlerin inhisarına geçmiş. Tarımda hür piyasa iktisadı bir yere kadar geçerlidir, bir yerden sonra geçerli değildir. Neden? Zira tarım siyasetini yönetmesi gereken devlettir. Devletin hedefi kar değildir, devletin emeli vatandaşlarını sağlıklı ve istikrarlı beslemektir. Özel dalın gayesi kardır, hatta bırakırsanız çok kardır. Devletin müdahalesi olmazsa olmazdır. Hiçbir halde müdahil olmazsa –ki neoliberal siyasetler bunu hedefler- sonuçlarına katlanmak zorunda kalınır. Türkiye’de 80’li yıllarda neoliberal siyasetlerle tanışmış, artık de yıkıcı neoliberal siyasetlerin tesirindedir. Bu tesir hala devam ediyor zira devlet tüm tarım piyasalarından çekildi.”
Doç. Dr. Gaytancıoğlu, konuşmasının sonunda artan nüfus için çiftçinin, üreticinin desteklenmesinin bir mecburilik olduğunu kaydetti. Gaytancıoğlu, çalıştay için Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya’ya teşekkür etti.
Prof. Dr. Kenan Ok ise Türkiye’nin tarım, orman ve kentsel hayattaki durumunu, Türkiye’de ve dünyada orman toplum bağlantılarının tarihî gelişim süreçlerini, Türkiye’nin uygulaması gereken karma üretim sistemlerini ve kent ve kır problemlerinin bu karma sistemlerle bütünleşik tahlillerini anlattı. Çalıştayda ayrıyeten Doç. Dr. Bahar Yenigül kır kent bağları, Prof. Dr. Mustafa Bayram ise besinin geleceği konusunda sunumlar gerçekleştirdi.
Çalıştay salonunun girişinde stant kuran yöresel eser üreticileri; Natuva Şirket sahibi Kübra Yurtsever Kargı, Devrek Güneşi Kadın Kooperatifi Başkanı Saniye Uysal, örnek uygulamaları hakkında dinleyicilere bilgi verdi.
Komisyonlar oluşturuldu
Çalıştayın birinci günündeki bilimsel sunumların akabinde ikinci günde, kurulan komitelerde çeşitli mevzular görüşüldü.
Prof. Dr. Bülent Gülçubuk başkanlığında kurulan Kırsal Kalkınma Kurulu’nda bitkisel üretim-hayvancılık-balıkçılık, girdi tedariki ve maliyetler, besin ve beslenme, pazarlama-ürün kıymetlendirme, eğitim-sağlık-altyapı-temel hizmetler, örgütlenme-kooperatifçilik, istihdam alanlarının geliştirilmesi, yenilikçi teşebbüsler, afetlere dirençlilik ve genç çiftçiler başlıkları ele alındı.
Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu başkanlığında kurulan Ziraî Üretim Komitesi’nde Ortahisar Belediyesini üreten belediye haline getirmek, üretmek ve ürettiğini satabilmek, neler üretebiliriz, lokal kalkınma ünitesi ve takviyeler, muhtaçlık tahlillerinin yapılması: seralar oluşturmak, semt pazarlarının kontrolü, öteki kooperatiflerden fikir almak hususları tartışıldı.
Prof. Dr. Kenan Ok başkanlığında kurulan Karma Üretim Sistemleri Kurulu’nda da “Çalışma bölgelerinizdeki tarım, orman ve hayvancılık alanlarındaki mevcut meselelerin tahlilinde bu bölümler ortası işbirliği hangi problemleri çözebilir”, “Bu dalların tıpkı alanda ve birbirini takviyeler bir üretim ünitesine yönlendirilmesinin önünde hangi pürüzler bulunmaktadır”, “Tarım, orman ve hayvancılık kesimlerinin bilhassa taşra teşkilatlarının birlikte çalışma durumu nedir”, “Tarım, orman ve hayvancılığı birbirini destekleyen bir sistem altında çalıştırabilmek için yapılması gerekenler nelerdir” soruları tartışıldı.
Prof. Dr. Mustafa Bayram başkanlığında kurulan Kent Besin Siyasetleri Kurulu’nda ise üretim-katma bedel döngüsü (kokulu üzüm), genç kentli çiftçi profili (gençleri köye yönlendirmek), üretim-pazarlama, üretim-işleme-pazarlama-örgütleme (sürdürülebilirlik) mevzuları ele alınarak tartışıldı.