CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Yılın birinci 8 ayında hizmet ihracatımız bir evvelki yılın tıpkı periyoduna kıyasla yüzde 7,3 artışla toplam 74 milyar dolara yükseldi. Ekim ayında yıllıklandırılmış cari süreçler açığının 9-10 milyar dolar aralığına kadar gerilemesini öngörüyoruz. Merkez Bankamızın (MB) bürüt rezervlerinin 159 milyar dolarla tarihimizin en yüksek düzeyine çıktığının muştusunu bugün sizlerle paylaşmak istiyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankaya Köşkü’ndeki Kabine Toplantısı’nın akabinde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Büyük ve güçlü Türkiye gayesini hayata geçirerek ecdadı olan minnet borcunu daima birlikte ödemenin çabası içinde olduklarını söyledi. Erdoğan, “Hep söylediğimiz üzere; Cumhuriyet Türkiye’si bizim bu topraklardaki birinci değil, son devletimizdir. Daha kıymetlisi Türkiye’nin Edirne’den Kars’a, Trabzon’dan Hatay’a uzanan vatan topraklarından ibaret olmadığını hepimiz pek düzgün biliyoruz. Bu gerçeği her yurt dışı seyahatimizde tekrar tekrar şahitlik ediyoruz. Türkiye, gelişen iktisadı artan prestiji güçlenen askeri ve savunma yetenekleri tarihinin ve kadim bedellerinin rehberliğinde tahkim ettiği birinci yeni dış siyasetiyle bölgesinin inanç kaynağı olarak bir yıldız üzere paralıyor” dedi.
‘HİÇBİR ODAĞIN OLMADIĞI GERÇEK DEMOKRASİYİ ÜLKEMİZDE HÂKİM KILDIK’
Türkiye Yüzyılı ideallerinin yalnızca milletin fertleri ortasında olmadığını, gönül coğrafyalarında da beklentilerin çıtasını yükselttiğini söyleyen Erdoğan, “Ülkemize ve milletimize yönelik umutları Allah’ın müsaadesi ve yardımıyla boşa çıkarmayacağız. Milletimizin takdiriyle 3 Kasım 2002’de ‘bismillah’ dediğimiz Türkiye’ye hizmet seyahatimizde 3 Kasım 2024 tarihi itibariyle 28 seneyi geride bırak. Hükümeti devraltığımız günden bu yana her seneyi bir evvelki yıldan daha ileri bir düzeyde tamamladık. İktidardaki her yeni yaşımıza daha büyük umutlarla daha büyük maksatlarla girdik. Son 22 yılda saymakla bitiremeyeceğimiz sayısız projeyi, tesisi, hizmeti, yatırımı ve icraatı Türkiye’ye kazandırmanın bahtiyarlarını yaşadık. Vesayetle malul bir demokrasi yerine ulusal iradenin üstünde hiçbir gücün, hiçbir odağın olmadığı gerçek demokrasiyi ülkemizde hükümran kıldık. İdareye istikrar getirmek suretiyle Türkiye’ye güç ve güç kaybettiren oligarşik yapıların vesayet heveslerini kamçılayan bilhassa ömrü 1-2 seneyi dahi bulmayan ‘yamalı koalisyonlar’ devrine biz son ver. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçerek idarede istikrarın kurumsallaşmasını kalıcı ve daima hale gelmesini sağlamak” diye konuştu.
‘TÜRK MİLLETİNE HİZMETE DEVAM EDECEĞİZ’
Türkiye hükümetlerinin devrinde, tartışmasız bütün alanlarda rekordan rekora koştuğunu söyleyen Erdoğan, “Tarihe altın harflerle yazılacak başarılara imza atmıştır. 2002 ila 2024 ortasında geçen 22 yıl Cumhuriyet tarihimizin en parlak, en görkemli hizmet, eser, yatırım, ıslahat ve refah noktasında en velut yılları olarak hafızalara kazınmıştır. Siz bakmayın birilerinin eski Türkiye’yi güzellemesi yaptığına. Onların kaygısı milletin eski Türkiye’de yaşadığı mahrumiyetler ve değil kendi şahsi ve zümrevi çıkarlarıdır. Ülkemizin son 22 yılının değerli bir kazanımı da milletin ortak pahalarını bu süfli gayeleri için kullananların yüzlerindeki maskeleri indirmemizdir. Tam 22 yıldır milletin emanetine layıkıyla sahip çıkmanın, milletin teveccühüne ve inancına mazhar olmanın, Türkiye’ye hizmet sancağını şanla, onurla, iftiharla taşımanın yani insanımıza olan şükran borcumuzu en hoş biçimde ödemenin sıkıntısındayız. Bunun hasbi çabasını veriyoruz. Elbette bugünlere kolay gelmedik. Vesayetin tuzaklarından darbe teşebbüslerine, teröre kadar birçok ihanetlere maruz kaldık. Birçok sinsi saldırıyı püskürttük. Tek başına 15 Temmuz gecesinde istiklalimize ve istikbalimize kast eden bir alçak saldırıyı bir alçak planı içerideki ve dışarıdaki planlayıcılarının başlarına geçilmiş olmamız bile tarihi bir muvaffakiyettir. İktidar ve ittifak olarak milletin emanetine sıkı sıkıya sahip çıkmaya devam edeceğiz. Rabbim ömür, milletimizle onay verdikçe Türkiye’ye ve Türk milletine hizmete devam edeceğiz” sözlerini kullandı.
‘MÜCADELEMİZ 40 YILDIR BU MİLLETİN BAŞINA MUSALLAT EDENLERLEDİR’
Son kabine toplantılarından bugüne dek, yurt içinde ve yurt dışında ağır programlarının oluğunu anımsatan Erdoğan, “Cumhuriyetimizin 101’inci yılının 85 milyon olarak büyük bir kucaklaşmanın vesilesi haline dönüştürmek dileğindeyiz. Terörün olmadığı bölücü örgütün karanlık gölgesinin siyasetin ve toplumun üzerinden büsbütün çekildiği müreffeh, huzurlu ve inançlı bir iklimi ülkemiz genelinde kesinlikle tesis ve tahkim edeceğiz. Küme toplantımızda da belirttiğim üzere; Türkiye’nin geleceğinde terörizme yer olmadığı üzere terör dayanaklı siyasete de yer yok. Türkiye Kandil’deki terör baronlarının körüklediği bu kanlı ve kalleş vefat tezgahını darmadağın etmekte kararlıdır. Bundan da geri adım atmayacaktır. Gayretimiz yalnızca askerimize, polisimize, güvenlik korucularımıza ve sivil vatandaşlarımıza kurşun sıkanlarla sonlu değildir. Bizim asıl uğraşımız teröristler yanında bunları üzerimize salanlarla terör belasını 40 yıldır bu milletin başına musallat edenlerledir” diye konuşu.
‘BİZİM GELİŞMELERİ TRİBÜNDEN SEYRETME ÜZERE BİR LÜKSÜMÜZ BULUNMUYOR’
Erdoğan, şunları söyledi:
“Küresel sistem soğuk savaştan beri en büyük değişimini yaşarken bizim gelişmeleri tribünden seyretme üzere bir lüksümüz bulunmuyor. ya bu süreci yiğit adımlarla bir halde kendi lehimize çevireceğiz, ya da Allah korusun istikbalimizi ipotek altına alacak, bu problemlerle karşılaşacağız. Bunun önündeki pürüzlerin en başında bölücü terör belası vardır. Uhdemizde bulunan tüm imkan ve araçlardan istifade etmek suretiyle bu terör kamburundan ülkemizi inşallah ebediyen kurtaracağız. Bu mevzuda hem iktidarımızın hem de partimizin ve Cumhur İttifakı’nın iradesi azmi, kararlılığı ve dayanışması en üst seviyesidir.”
‘BÖLÜCÜ ÖRGÜTE KUKLALIK YAPANLARA MÜSAMAHA GÖSTERİLMESİ BEKLENEMEZ’
Erdoğan, demokrasiyle şiddetin, sivil siyaset ile terörün birebir kapta bir ortada bulunmayacağının altını çizerek, “Dünyanın hiçbir uygar ülkesinde sırtını terör örgütüne dayayarak siyaset yapılmasına müsaade edilmez. Avrupa dahil dünyanın her yerinde bu türlü bir tutum, siyasi partiler için kapatma, bu siyaseti yapanlar için cezai tahkim sebebidir. Zira demokrasinin birinci ve öncelikli koşulu şiddeti reddetmek, terörle ortaya kalın duvarlar örmektir. Ülkemizde sivil siyasetin yasal kapıları gerisine kadar açıkken, hileli yollarla bölücü örgüte kuklalık yapanlara müsamaha gösterilmesi asla beklenemez” sözlerini kullandı.
‘BUNUN İSMİ KORKAKLIKTIR, İKİYÜZLÜLÜKTÜR’
Yargının ve yönetimin birtakım belediyelerle ilgili aldığı tüzel ve idari önlemler konusunda iki haftadır ortalığı ayağa kaldıranların maalesef Kandil’den mahallî idarelere uzanan kirli ve kanlı elleri ısrarla görmezden geldiğini söyleyen Erdoğan, “Seçilmiş liderler değil, örgütün atadığı ne idüğü bilinmeyen tipler tarafından yönetilen belediyelerin kentleri yerine terör örgütüne hizmet edeceği izahtan veresedir. Milletin boğazından kısarak ödediği vergilerden belediyelere tahsis edilen helal kaynağın bölücü haramzadelere aktarılmasına asla müsaade veremez. Terör örgütünün belediye gücüyle haraç düzenekleri kurmasına göz yumamayız. Bölücü örgüt komiserlerinin belediye binalarının mahzenlerinde lider tokatladığı belediye araç gereçlerinin hizmet içindeyiz. Çukur kazmak için kullanıldığı bir görüntüyü bu ülkeye ve kentlerimize muhakkak yaşatmayacağız. İnanıyorum ki bu türlü bir tabloya bizim üzere akıl ve vicdan sahibi hiç kimse istek göstermez, hiç kimse kayıtsız kalamaz, bunu tasvip edemez. Misyondan alınan tüm belediyelerde olan işte budur. Esenyurt Belediye Lideri’nin kağıt üzerinde bir diğer partinin mensubu gözükmesi bu hakikati değiştirmiyor. Asıl hüzün verici olan ise devletin bu çerçevede hayata geçirdiği legal tasarrufları karşısında adeta aslan kesilenlerin polisimize jandarmamıza atılan taşlar, bombalar karşısında süt dökmüş kediye dönmeleridir. Kürsüden savcıları, kaymakamları, valileri pervasızca tehdit edenlerin bölücü örgütün kentteki uzantılarının estirdikleri terör karşısında tek bir cümle dahi kurmadıklarını daha doğrusu kuramadıklarını ibretle takip ediyoruz. Bunun ismi korkaklıktır, ikiyüzlülüktür. Teröre teslim olmak kendi çıkarları için koskoca bir milletin geleceğini tehlikeye atmaktır” ifadelerini kullandı.
‘BU PARTİ GİDEREK İTTİFAK ORTAKLARININ RENGİNİ ALIYOR’
Meselenin daha vahim tarafının ülkenin ikinci büyük partisinin ‘dümeni kırılmış gemi’ misali daima sağa sola savrulduğunu söyleyen Erdoğan, “Bakıyorsunuz bir gün bu partinin Sayın Genel Başkanı Ankara’da vatan, millet bayrak, cumhuriyet edebiyatı yapıyor. Tıpkı kişi sonraki gün bakıyorsunuz ülkenin bir öteki köşesinde Türkiye’yi açıkça tehdit edenlerle, alçak terör hareketlerini övenlerle ve kent eşkıyalarıyla tıpkı otobüsün üzerinde korsan miting düzenliyor. Temelinde tüm bu yaşananlar bize şunu gösteriyor; ülkenin en eski partisinin birilerinin şahsî mesleği uğruna kurduğu ittifakın müttefiklerini bilhassa Türkiye’yi eleştirmek yerine ana muhalefetin kendisini enfekte etmekte, zehirlemekte kıymetlerinden sattırmaktadır. Görüyoruz ki, artık ana muhalefet yok doğal. Muhalefet var. Bu parti giderek ittifak ortaklarının rengini alıyor. Gerçekten bu benzerlik siyaset lisanına ve üslubuna da yansımıştır. Yani cetlerin tabiriyle, ‘üzüm üzüme bakarak kararıyor.’ Bu dejenerasyona kelam konusu partinin kendi bünyesinden de haklı itirazlara yükseldiğini duyuyoruz, okuyoruz. Tekrar söylüyorum; hangi siyasi partiye mesut olursa olsun milletten sandıkta aldığı yetki millet için kullananlarla hiç kimsenin bir sorunu olamaz. Teröre, teröristlere ve Kandil’in komiserlerine iradesini teslim etmeyenlere devlet olarak gereken dayanağı sağlamaktan imtina etmeyiz. Hakikaten bu doğrultuda irade gösteren belediye liderlerine seçildiği yere bakmaksızın devletimiz tüm imkanlarıyla sahip çıkmakta, dayanak vermektedir. Milletin emanetinin ülkenin ve milletin imkanlarının terör baronlarına peşkeş çekilmesine de yeniden partisine bakmaksızın kusura bakmasınlar ‘eyvallah’ edemeyiz. Bugüne kadar tüm adımlarımızı hukuk ve demokrasi çerçevesinde attık. Yargı ve mahkeme kararları çerçevesinde attık. Bundan sonra da hukukun üstünlüğü ve ulusal iradenin hakimiyeti prensibine nazaran hareket edeceğiz” dedi.
‘ÇANKAYA KÖŞKÜ’NÜ KARŞI KARŞIYA GETİRMEK NİFAK TÜCCARLIĞI’
Son 10 günde yaptığı temaslara değinen Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci resmi konutu olan Atatürk Müze Köşkü’nün onarım sonrası açılışını gerçekleştirdiklerini söyledi. Erdoğan, “Burada bir hüznümü de tabir etmek istedim; ülkemizde bir kesim cumhuriyetin özüne ve asli kimliğine dönmesinden önemli manada rahatsızlık duymaktadır. Bizim gardırop Atatürkçüleri ve son devirde de toplumsal medya Atatürkçüleri olarak tanım ettiğimiz bu malum çevreler imtiyazlarını kaybetmemek uğruna ellerine geçirdikleri her fırsatı istismar ediyorlar. Rahatsızlıklarının sebebini açıkça söylemek yerine saçma sapan ikilikler ihlas ederek Türkiye’nin sembolleri ortasında zıtlık çıkarmaya daha gerçek bir sözle fitne çıkarmaya uğraş ediyorlar. Bulunan son örneği Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’yle Çankaya Köşkü’dür. 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü alçaklar tarafından maksat alınan etrafında 29 insanımızın şehit olduğu gazi bir yerle gazinin emaneti olan Çankaya Köşkü’nü karşı karşıya getirmek nifak tüccarlığından diğer bir şey değildir. Külliye, milletin meskenidir. Köşk ise gazi Mustafa Kemal’in ve bizden evvel misyon yapan cumhurbaşkanlarının anısının olduğu cumhuriyetin anıt yapılarından birisidir. Biz, birini oburuyla tokuşturmak birini oburunun karşısına pozisyonlandırmak yerine her ikisine de hak ettiği kıymeti veriyoruz, vereceğiz. İşte bugün tüm bu senaryoları yırtıp attığımız bir toplantıyı kabinemizin 28’inci toplantısını burada gerçekleştirdik. Çankaya Köşkü’nü de milletin meskeni ve kıvanç kaynağı olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni de en verimli biçimde kullanmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
‘159 MİLYAR DOLARLA TARİHİMİZİN EN YÜKSEK SEVİYESİNE’
Son toplantılarından bu yana ekonomileriyle ilgili sevindirici haberleri art geriye aldıklarının vurgusunu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kasım ayının birinci cumartesi günü ihracat sayıları açıklandı. Ekonomimizin lokomotifi olarak gördüğümüz ihracatımızdaki yükseliş kesintisiz sürüyor. Ekim ayı ihracatımız geçen yılın tıpkı ayına nazaran yüzde 3,6 artış ile 23,6 milyar dolara çıktı. Ekim ayında da gelen rekor ile son 15 ayın 10’unda o ayın ihracat rekoru kırıldı. Yıllıklandırılmış ihracatımız ise yüzde 3,1 artışla toplam 262,3 milyar doları buldu. Ekim ayı itibariyle son 12 ayda yıllıklandırılmış dış ticaret açığı geçen yılın birebir ayına nazaran 35,1 milyar dolar azaldı. Mal ihracatına bağlı olarak dünya hizmet ihracatında da hissemizi istikrarlı bir formda artırıyoruz. Yılın birinci 8 ayında hizmet ihracatımız bir evvelki yılın birebir periyoduna kıyasla yüzde 7,3 artışla toplam 74 milyar dolara yükseldi. Ekim ayında yıllıklandırılmış cari süreçler açığının 9-10 milyar dolar aralığına kadar gerilemesini öngörüyoruz. Merkez Bankamızın bürüt rezervlerinin 159 milyar dolarla tarihimizin en yüksek düzeyine çıktığının muştusunu bugün sizlerle paylaşmak istiyorum” sözlerini kullandı.
’47 MİLYAR DOLAR TURİZM GELİRİNE ULAŞARAK REKOR KIRDIK’
Türkiye’nin gerek uyguladığı programlar, gerekse sahip olduğu potansiyelle gelişmekte olan ülkeler içinde olumlu tarafta ayrıştığını aktaran Erdoğan, “3 büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu 2’şer kademe arttırılan tek ülke olmamız elbette tesadüf değildir. İktisat programımızı kararlı bir biçimde uyguladıkça daha pek çok alanda olumlu sonuçlar almaya devam edeceğiz. Turizm yeniden bu devirde muvaffakiyet öyküsü yazdığımız bir öteki alandır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2024 yılının 3 çeyrek turizm sayıları çok önemli bir ivme yakaladığımızı gösteriyor. Buna nazaran temmuz, ağustos, eylül periyodunu kapsayan 3’üncü çeyrek turizm gelirimiz bir evvelki yılın tıpkı çeyreğine nazaran; 3,9 oranında artarak 23,2 milyar dolara çıktı. Böylece bir çeyrekte elde edilen en yüksek turizm sayısına ulaştık. Ziyaretçi sayısı yeniden birebir devirde 2023’ün birebir çeyreğine nazaran; yüzde 3,5 artarak 23,2 milyon bireye yükseldi. Birinci 9 ayda toplam 47 milyar dolar turizm gelirine ulaşarak bu alanda da rekor kırdık. Turizmde 2024 sonu gayemiz; 61 milyon turist ve 60 milyar dolar turizm geliridir. Bölgesel krizlere karşın bu sayıları inşallah yakalayacağız” dedi.